Filistinler, Girit adasında yaşarlarken Saka İskit Türkleri idiler. Arapça bilmiyorlardı. Şimdiki Filistin topraklarına geçtikten sonra Araplaştılar. Kurdukları ilk şehrin adı Skaypolis, yani Saka şehri. Bu şehrin şimdiki Arapça adı Beytşan'dır.
Hz. İbrahim Urfa'dan hicret ederken, Filistin'e uğradı ve bu Türk şehrinde birileri ile görüşmeler yaptı. Hz. İbrahim, Urfa'da iken sümerce konuşuyordu. Yolda Allah tarafından kendisine Aramice öğretildi. Çünkü Mısır'a gidiyordu ve Mısırlı firavunlar, Aramice konuşuyorlardı. Bu da nerden çıktı dememeleri için ona Aramice öğretildi.
Bu nedenle Araplar, İbrahim soyunu Arabı Aribe yani hakiki arap oğlu arap olarak kabul etmezler. Arabı müstarebe olarak, yani sonradan Araplaşan olarak tanımlarlar. Bu durumda Hz. Muhammed'i de arabı müstarebe olarak kabul ederler. Yani Hz. Muhammed Arap değildir, sonradan araplaşmıştır.
Bizim Filistin ile ilgilenmemizde işte bu tarihi derinlik ve kan bağı yatmaktadır. Ancak diplomatlarımız, akademisyenlerimiz, tarihçilerimiz bir kere dahi olsun, Filistinlilerin kulağına, Siz Türksünüz demediler ki, adamlar bilsinler. Sen cahil olursan işte Türk Türke veto gönderir.
Gelelim Macarlara:
Acarlar, Macarlar, artık Türk olduklarını ve Attila'nın torunları olduklarını biliyorlar. Spor müsabakalarında adı Hungary geçer. Yani Hunların diyarı. Tarihte adları Ogurlar olarak geçerler. Finogurlar, yani Finlerle amcaoğulları. Senede bir gün Turan kurultayı yapıyorlar. Türkiye'yi desteklemeleri beklenir. Destek de veriyorlar. Teşekkürler amcaoğulları.