Bu iş Türk Tarih Kurumu'na düşerdi. Bu kurumdaki profesörler maaş almanın dışında ne yapıyorlar?
Bir Yunanlı ile karşılaştım. 'Aslında siz Saka İskit Türk'ü sünüz' dedim. Evet doğru dedi. Bu işler asırlar sonra doğabilecek olayları önlemek için önceden görmeyi ve tedbir almayı gerektirir.
Yunanlılara iki asır öncesinden Türk olduklarını anlatsaydık, bugün bize karşı kullanamazlardı. Geçmişte ingilizler Yunanlıları kullandılar, Ege'yi işgal ettiler, zararlı çıktılar. Denize döküldüler.
Kıbrıs'ta kullandılar, zararlı çıktılar. Kıbrıs'ın yarısını aldık. Bu sefer kullanan göz önünde Fransa görünse de, alttan destekleyen yine İngilizler'dir.
Bu sefer bize bulaşırlarsa, Osmanlı dönemi de kaptırdığımız 12 adaları alırız, yine zararlı çıkarlar. Ancak sonuçta Türk Türk'ü öldürmüş olacak. Bu savaş gerçekleşmeden birileri kandaş olduklarımızı, oyuna gelmemelerini anlatsın onlara.
Tapusu Almanya'nın elinde ipotek olan bir ülke nasıl savaşacak bizimle. Diyalog ile soydaş, komşu olduğumuz kibarca bunlara anlatılmalıdır.
Evet, Türkiye'de siyasilerimiz birbirlerine hakaret ederek seviyeyi baya düşürdüler. Ancak, kimse 'Yunanlılar geliyor' diyerek, Yunanlılar üzerinden siyaset yapmıyorlar.
Ama Yunanistan'da tam tersine, kim daha iyi Türk düşmanı ise, o daha çok oy alır. 365 gün siyasetini Türk düşmanlığı üzerine kurarlar. Türkiye'de bir siyasetçi, Yunanlılar geliyor diye Türk halkını korkutmak sureti ile siyaset yapmaya kalksa, kargalar güler onlara. Komik duruma düşerler.
Yunanlıların bu Türk düşmanlığına kargalar gülmekten, yemekten, içmekten kesildiler desek yerinde bir benzetme olmuş olur. Birileri artık bu komik siyaseti bırakmalarını söylemeli.
Coğrafya kaderdir. Ülkeni bir yerden alıp başka bir yere taşıyamazsın. Yunanistan'ı da başka bir yere taşıma imkanı olmadığına göre, Türklerle iyi geçinmeleri daha akılcı olur.
Bizim de aynı ırktan olduklarını anlatmamız gerekiyor. İster inanırlar, ister inanmazlar. Bizim, amcaoğullarımıza önce dostluk elimizi uzatmamız lazım. Gerisini kendileri bilirler.