USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİZ

20-04-2022

Bizler, birbirimizin ‘zehirlerini’ sağaltarak bugünlere geldik. Umutlarımızı çoğalttık, birbirlerimizin hayal kırıklıklarını ‘tamir’ ettik, iyileştirdik.
Tamam, kabul ediyorum bunlar eskidendi. Şimdi ‘devir’ değişti!Kendimize haksızlık etmeyelim,bunu gene yapabiliriz.

Nasıl yapacağız?
Bir şeyi,geçmişte kalmış bir ‘yaşanmışlığı’ öyle kolay hatırlayamazsınız. Çünkü, insan unutur. Hem de çok kolay!
İnsan hatırlar da! Hem de çok kolay hatırlar.
Benim birazdan size nakledeceğim anı öyle kendiliğinden hatırlanmış değil. Tetikleyici faktörler ve geçmişe kısa yolculuk ve elbette not defterimin sadık hatırlatıcılığı ile gün yüzüne çıkıp bu köşe yazısında bir kaç cümle oluverdi.
Kısa bir askerlik anısı kısa çok kısa! Öyle ‘atış yarışmasında’ birincilik aldığımı söylemeyeceğim. Çünkü öyle birinciliğim yok. Ya da ‘gece yürüyüşünde’ ilk biz bulduk yönümüzü demeyeceğim. Çünkü ‘yön’ duygumuzu o yürüyüşlerde yitirdik. Neyse!
Çerkezköy'deyiz, Zırhlı Tugay'da yedek subaylarız. Sene 1990 Nisan ayı. Tugay karargahı iile subay gazinosu arasında yaklaşık 2-3 km’lik bir yol var, yürüyerek gidip geliriz. O yolun etrafı ekinlerle kaplıdır. Tarlalar daha İmara açılmamış.
Bir gün o ekinlerin arasından geçerken bir gelincik çiçeği ile karşılaştım. Not defterime şöyle yazmışım: Yaşım yirmibeş, ’askerdeyim’ bugün bir gelincik çiçeği ile karşılaştım. Gelincik, iki arının sevişmesine yataklık ediyordu. Onu, yardım ve yataklıktan tutukladılar.
İnsan insanı yolculuktan tanır ya hani. İşte 2-3 kilometrelik yolu yaklaşık üç ay boyunca beraber yürüdüğümüz arkadaşlarım vardı. Onlardan birisidir Ertan, bir gün elinde bir zarfla çalıştığımız odaya girdi: ”Senin tayinin çıktı, Erzurum Kandilli’ye sürgün edildin.” dedi.
Ve o zaman anladım ki hayatta bazı ‘tadlar’ hep yarım kalır, kalacaktır. Taa ki birileri kaldığı yerden devam ettirinceye kadar.
Geçenlerde Ertan’la telefonla konuştuk.
32 yıllık bir geçmişten sonra,sanki daha dün akşam askeri gazinoda masada bıraktığımız yarım kalan konuşmamızı tamamlar gibi!
Ne konuştuk: Biraz felsefe, biraz politika, biraz sanat, biraz sinema. İnsan fark ediyor ki, bunca zaman sonra zihin hatırlamak istediklerini hatırlıyor.
Ne çok şeyi ıskalayarak geçti, hayatlarımız!
Belki hiç bir yere varamayacağız,belki de varırız! Gerçek olan şu: Buradayız!
Birbirimizi görmüyoruz, arada bir değiştirdiğiniz profil fotoğrafiarımızdan izliyoruz. Ruh hallerimizin ipuçları paylaşımlarımızda gizli.
Buradayız, varız, çoğuz, değiştirebiliriz.
Hep beraber değiştireceğiz değişmezmiş gibi görüneni!
Uzun zamandır görüşmediğim sevgili arkadaşım ne güzel iltifat yaptı: ”Yaptığın paylaşımlarla günlük antidotumu alıyorum,sağ olasın” dedi.
Bu nasıl bir yük oldu omuzlarıma dedim, teşekkür ettim.
Son söz: Hayatı, hayatlarımızı zehirlediler. Bu zehiri birbirimizden almamız gerekiyor. Arkadaşımın deyimi ile birbirimizin ‘Panzehiri’ olacağız.
İyi hayatlarımız olsun, şuraya arkadaşlarıma yemyeşil bir çimenlik koyuyorum. Üzerinde yuvarlanmak, oturmak isteyen olabilir. Ve ‘Fillere’ ezdirmeyelim o çimenliğimizi.
Birbirimizizn zehirlerini alarak, hayatı hep beraber iyileşeceğiz, iyileştireceğiz
Rastgele.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?