Gaziantep’te pazar günü CHP’nin kongre heyecanı vardı. Günlerdir süren heyecan nihayet bitti. 31 Mart 2019 seçimlerinden önce yaşananlarla ilgili ‘eteklerde biriken taşın’ dökülme yeri gibiydi kongre. Üç adaylı geçen kongrede adaylar şu şekildeydi:
Yerel seçimlerden önce görevden alınan il başkanı yeniden adaydı, yerel seçimlerden önce birinci atanan il başkanı istifa ettikten sonra atanan ikinci il başkanı adaydı, yerel seçimlerden önce İl seçim koordinasyonuna atanan koordinasyon başkanı bu kez il başkanlığına adaydı. Seçimlere bu şekilde üç adaylı gidildi.
Adayların üçünü de kutlamak gerekir, çünkü dağılan deyim yerindeyse hezimete uğranılmış, seçim yenilgisi yaşamış örgüt yapısını toparlamaya adaydılar.
Dikkat ederseniz adayların isimlerini yazmıyorum, nedenini şöyle açıklaya bilirim:
CHP gibi partide aslolan yönetimleri oluşturan kadrodur. Onların ufku ,fikri politika oluşturabilme kapasitesi başkanı zorlar ve sonuç olarak partinin görünürlüğü, başarısı bu kadrolara bağlıdır. Nitekim yönetim kadrolarına haksızlık etmemek ve sadece başkan adayını sorumlu tutmamak için isimleri yazmıyorum. Aslolan yönetim kadrosudur.
Gelelim kongreye:
Kongre tarihi açıklandıktan sonra il başkanlığı için isimleri geçen “DEVEDİŞİ” gibi adamlar, tabanın nabzını aldıktan sonra il başkanlığı adaylıklarını açıklamamışlardı. Salonda “RÖVANŞİST” bir hava vardı. Seçimlerden önce görevden alınan il başkan adayı genel merkezin bu tavrını sorgulamak için aday olmuş gibiydi. Oysa tabanın gelecekle ilgili mesajlara ihtiyacı vardı.
31 mart seçimlerinden önce atanan il başkanı atanma nedenini haklı çıkarmak için çok çalıştığından dem vurarak geçmişinden örnekler veriyordu. Oysa tabanın geleceği kazandıracak mesajlara ihtiyacı vardı.
Üçüncü adayın mesajı vicdanlaraydı, şimdi kaybedeceğim ama partimize geleceği kazandıracağım diyordu.
Salonda başka İllerden gelen milletvekilleri vardı.Onların gözü önünde yapılan dedikodu tarzı eleştirilerden salonda bulunan birçok vicdanlı insanın yüzünün kızardığından eminim.
Bir sözümde “DEVEDİŞİ’ gibi adamların sessizliğine. Onların sessizliğinin nedeni listeler dağıtıldıktan sonra anlaşıldı: Üst kurultay delegeliğine yerleştirilmişlerdi, Ankara’ya gidecek genel başkanın karşısında boy göstereceklerdi: ”Efendim çok çabalıyoruz ancak bu durumdayız,
zatı şahaneniz ne buyuruyorsa artık, biz hazırız.”
Neyse lafı uzatmayayım kongre Gaziantep’e hayırlı olsun. Kazanan başkana ve yönetim kuruluna çok iş düşüyor. Herşeye rağmen bütün küskünlükleri giderecek bir yöntemle herkese her kesime uzanacak dokunacak politikalar geliştirmek zorundalar. Kolay gelsin diyorum.
Kongre ile ilgili söylenecek söz çok, ancak Gaziantep’te CHP’nin geleceği ile ilgili bir kaç cümle söylemek istiyorum: Gençler ve Kadınlar ‘eski alışkanlıklarla’ oluşturulan örgüt yapılarından muzdaripler. Bunu aşacak yol ve yöntemlerle üst yapıyı zorluyorlar. Gördüğüm şu: Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Gençler ve Kadınlar yapamadıklarınızı, yapmak istemediğiniz doğru örgütlenme modelini yapacaklar.
Sözlerimi kongre salonunda bir ‘durumu’ göstermek için söylenen, film repliği gibi bir sözle bitiriyorum: ”KALDIRIN LAN ELLERİNİZİ”.
Bu sözün analizini de ‘Deve dişi’ gibi adamlara bırakıyorum.