Bana, "ağır yazıyorsun" , "ağır konuşuyorsun",
"birleştirici değilsin" deme cüretini gösteren,
hala kendi küçük çıkarları için EYYAMCILIK yapmaya devam etmek isteyen "andavallar" !
Ağır konuştuğumu, yazdığımı şu aşağıdaki intihar eden kişiye de, söylesenize !
Hangi çıkar için eğildiniz ise, o fiyata satılmışsınız demektir !
İntihar mı, taammüden cinayet mi ?
Şimdi gidin "borcundan dolayı intihar" eden bu
kişiye anlatın o dediklerinizi..
Mobese kamerasından canlı intihar !
Seyredin seyredin çekirdek çitlemeyi unutmayın
Millet cinnet geçirirken, kimseye eyyamcılık zamanı değil. Önce "insanları" bulup,
eyyamcılardan, yanar dönerden, oynaklardan, menfaatçilerdenx ekmek particilerden, ayıklayıp bulacağız ve onlarla devam edeceğiz..
Bu düşüncemizi değiştirmemiz gerektiğini düşünen (güya) dostlarımız !
Elinizde, şu yaşanan gerçekler için daha gerçekçi, uygulanabilir bir çözümünüz yoksa,
oturduğunuz yerden, sosyal yaşamınız, ticaretiniz etkilenmeden (güya) bu sisteme muhaliflik edebileceğinizi zan ediyorsanız !
Size pembe renkli dünyanızda pembe pembe
iyi rüyalar diliyoruz.
Siz, sistemin size sunduğu tezgahtan isimleri ayrı ama kendileri aynı olanların içinden,
"kötünün iyisi" martavalı ile kendinizi sahte bir şekilde uyuşturarak, tatmin ederek,
bu sisteme su taşımaya devam edin..
Şimdi soru... İnsan mısınız, değil misiniz ?
İçerik mi önemli, şekil mi önemli ??
Şekilciler ! kapınıza dayandıklarında, o'nunuza bu'nunuza tecavüz ederlerken de,
şekilli tecavüz isteyin, tecavüzcülerinizden !!
Baksanıza doğruları söylüyoruz, siz ise,
halâ şekil peşindesiniz !! Şekilciler !!
Aynı şeyi, çocuğunuz, kardeşiniz, ana-babanız
akrabanız, dost-arkadaşınız yaptığındada mı,
estetik, şekil, menfaat, çıkar arayacaksınız ?
Bu artık saklanamaz, en net, en gerçekçi,
teatral olmayan, buz gibi gerçek dram.
O yüzden yayınladık..
Daha elimizde, hiç yayınlanmamış 100'lerce intihar vakaası var.
Millet, cinnet geçirmenin ötesine geçti.
Ve hala birileri benim,
birleştirici olmadığımı, uçları ayırdığımı, ağır yazıp, söylediğimi düşünüp, söyleyecek kadar aymaz, şekilci, saftirik...
Bu intihara varan dramların tabii ki,
şahsi, kişisel, ailevi, ruh hastalığı vs. tarafları var fakat bunlar görünen sonuçları..
Asıl olarak, bunları tetikleyen, buralara getiren,
en büyük sebeplerden biri,
sun'i para bolluğu yaratıp,
insanları karşılığı olmayan borçlandırmaya sokup,
sonrada,
haciz kıskacında kıvrandıran ekonomi yönetimidir..
Ki, bu ekonomi yönetimi ile eş zamanlı olarak,
sosyal, kültürel, etik değerler, asayiş-güvenlik, siyasal, kamu kurumları yönetiminde de,
eş zamanlı olarak sürdürülüp,
Türk Milleti ve T.C.'ye karşı açılmış olan savaş cepheleri ile desteklenerek,
yok oluşa götürülme operasyonlarıdır ve hepsi eş zamanlı olarak uygulanmaktdır.
Bu operasyonlarda,
kamu görevlisi, iktidarı-muhalefeti, ekonomik, basın-medyadaki şahıslar yerli işbirlikçi olarak kullanılırken,
pakrudini, sabetay, etnikçi, lümpen, liboş, küreselci, sufyanist, törenci-rozetçi (çakma) Atatürk'çü insan kaynağı havuzu alabildiğine kullanılmaktadır.
Bana yolda, izde, sosyal medyada selam vermeniz, arkadaş listemde olmuş olmanız dostum olarak bana değer kazandırmıyor.
Ben yanınızda değilkende, vakur dik duruşunuz,
eğriye eğri, doğruya doğru diyebilmeniz ve gereği için bir şeyler yapabiliyor olmanız,
bana değer katar, değerli dostum olursunuz.
Ve hayatım boyunca giyimi kuşamı, cüzdanı, sosyal çevresi değerli-büyük diye, ticaret ve kazanç için değerli dostum olmadı, öyle dostluklar çabası içinde olmadım.
Yukarıda anılan sebepler ve sonuçları itibari ile
düzgün insan, iyi insan olmak demek,
o kırılmasın, şunu üzmeyeyim, ticaretim bozulur ilişkilerim bozulur gibi iç nedenlerle,
dışınızdanda, toplum içinde aleni ve aşkeri
eğriye eğri, doğruya doğru diyemiyorsanız,
geçin bu işleti geçin !
İçinizden sanki karşıtları imişsiniz gibi düşünmeniz sizi kurtarmaz dışınıza vurdurmadığınız sürece...
O zaman,
Sizde aynı, tıpkı eğriler gibisiniz, üstelik bunu kendinize dahi itiraf edemeyecek kadar korkak,
menfaate râm olmuş, yanar döner, küçük,
kişilik(siz), karakter(siz) lümpenlersiniz demektir.
O kadar..
Bizim ise, kimden gelirse gelsin, içi dışı aynı, eğriye eğrı, doğruya doğru diyen,
karşıt güçlüye haksızsın diyebilen,
eğri dostuna eğrisin diyebilen dostlarımız olsun
Dost olmamız eğrinizi hoş görmemizi,
eğrimizi hoş görmenizi asla gerektirmez.
Tercih sizin, dostumuz olup olmamayı seçerken
bizimle ilgili kriteriniz bu olsun.
Sağlıcakla kal Yüce Türk Milleti'm
