Bugün 10 Kasım.
Tanrı Dağının Has Bağımsız Bozkurtu,
Tanrı'nın Türk Milleti'ne hediyesi Bozkurt,
Bozkurt Paşa,
Mareşal, Başkomutan, Gazi,
ama en sevdiği ve en önemli vasfı/sıfatı
Başöğretmen olan,
Mustafa Kemal'in,
Türk Milleti'nin ona verdiği sıfat/isim ile
Atatürk'ün, Türk'ün Atası'nın ölüm yıldönümü...
Aziz Atatürk ve tüm silah arkadaşlarının,
Ruhu Şad Olsun.
Ölüm yıldönümleri bir anlamda,
yaşayanların da bir tür kendi muhasebelerini yaptıkları gündür.
Şimdi, bizde Türk Milleti'nin yaşayan evlatları olarak, kendi muhasebemizi yapalım...
Bakalım, bizler Atatürk'ün, Bozkurt Paşa'mızın vasiyetlerinden hangisini, ne kadar yerine getirebilmişiz, durumumuz nedir ?
Ve durumu şöyle görüyoruz...
Mustafa Kemal'in 1919'da gördüğü Türkiye'nin genel manzarasının aynısına getirmişiz durumu
Mustafa Kemal'in 1919 şartlarından alıp,
1938 durum ve şartlarına getirdiği Türkiye'yi,
yiyip, içip, konforunu sürüp, elimizi hiç bir zor
toplumsal olaya sokmamış,
Atatürk'ün bize sağladığı konforu son zerresine kadar yaşamışız, tüketmişiz, üzerine bir şey koymadığımız içinde,
yine 1919'daki memleketin genel manzarasının aynısına dönmüşüz.
Atatürk devrim ve vasiyetlerini yerine getiren kişiler, nesil olmak istiyorsak, işe ilk olarak,
İstiklâlimizi ve bağımsızlığımızı geri almak ile başlamak zorundayız, tıpkı Mustafa Kemal gibi
Öyleyse, kolları sıvamak ve başlamak için,
Eyy Türk Milleti,
sen konforunu bozmazsan, kurtulma işini "taşere edersen" köle olacaksın !
Hemde, sıcak koltuğunu bozmamak için,
güya seni kurtaracağını söyleyen,
seni oy sandığı tiyatroları ile avutup,
senden oy adında bir vekalet alıp,
seni köleliğe götüren yerli isimli küresellerce..
Baş küresele köle ettirilmeye götürülüyorsun...
Hiç bir millet yoktur ki, istiklalini ve bağımsızlığını başkaları ona vermiş olsun !
sözünü hiç duymadın mı ?
Atatürk'çülük, sadece ve gereği yapılmamış
törenlerde bayrak sallamak, yakada Atatürk rozeti taşımak, evinin balkonuna Türk Bayrağı asmak, Atatürk resimleri paylaşmak,
rozetçi, törenci, gardrop Atatürk'çülüğü değildir
Öyleyse,
biraz rahatını bozda, kalk ve mahallenin önünü kendin için süpürmeye başla !
Bunu başka birileriçin değil, kendin için,
kendi çocukların, torunların için yapmak zorundasın...
Sorulsa en çok kimi seviyorsun ? diye.
En çok çocuklarını sevdiğini söylersin.
Söylersin de, gereğini yapıyor musun ?
Konformist yaşamını bozup, rahatını bozup,
yorulmaya değmez mi, çocuklarının, torunlarının bağımsız, hür bir şekilde yaşaması için vereceğin uğraş.
Eğer bu uğraşıyı vermezsen,
ileride düşünecek ve bazı bilinçlere ulaşacak,
neden köle olduğunu sorgulayacak olan çocukların, torunların,
eğer bir mezarın olursa mezarına tükürerek,
eğer bir mezarın dahi olmazsa (ki olmayacak)
neden kendisini köleleğe götüren sürece müdahale etmedin diye,
neden mücadele etmedin diye, senin arkandan sana lanet okumayacaklarını mı zan ediyorsun?
Atatürk'çülük törenden törene olmaz.
Atatürk'çülük hayatın her anını kapsayan,
bir yaşam ve hayata karşı duruş şeklidir.
Daha sonra, çok daha fazla kayıplarına sebep olacak olan özgürlük mücadelene şimdiden başlarsan, çok daha az kayıpla sonuçlandırma
şansına sahipsin şu anlarda.
Zamanında vermediğin özgürlük mücadelesinin şu anlarda riski ve bedeli şu anda ağır gibi gelebilir.
Fakat geciktiğin, her ay, her hafta, her gün, her saat bu risk ve bedel daha da büyümeye devam ediyor.
Ne kadar erken başlarsan, riski ve bedeli o kadar düşürme şansına sahipsin.
Sen, mahallendeki Türk'ler ile fakat'sız, ama'sız
sadece Türk'çülük, Atatürk'çülük, özgürlük, bağımsızlık için bir araya gel, göze'ni patlat.
Senin gözenden patlayan millilik suyu akar,
yanda patlamış akmaya başlayan millilik suyu ile fakat'sız, ama'sız birleşirse dere olur.
O millilik dereleriniz, fakat'sız, ama'sız olursa, birleşir millilik nehri olur.
Millilik nehirleriniz fakat'sız, ama'sız akar,
millilik, başımsızlık, özgürlük denizinde buluşur,
Ve bu seferde, çocuklarımız için, torunlarımız için, ülkenin bayındırlık ve imar işleri başlar.
Tıpkı, Atatürk'ün Bozkurt Paşa'mızın, dedelerimizin, büyükanne'lerimizin yaptığı gibi.
Tabii, özgür olmak, Türk olmak, Türk gibi yaşamak istiyorsan, çocuklarının, torunlarının geleceğini umursuyor ve gerçek bir Atatürk'çü isen.
Tüm bunları görerek,
Özgürlük ve bağımsızlık yoluna çıkmış,
pek çok kişi, oluşum, stk mevcut.
Ve çokta emin adımlarla yürüyorlar.
#halkkürsüsü 'de bu yolda yürüyen,
partiler üstü, icazetsiz, bağımsız, milli oluşum
bir sivil dernek.. Derneklerden sadece biri.
Tercih senin...
Anlattık mı ? Anlattık...
Uyardık mı ? Uyardık...
Davet ettik mi ? Davet ettik...
Gerisi, senin bileceğin, karar vereceğindir..
Sağlıcakla kal Yüce Türk Milleti'm.
