Her yeni bi günde yeni bi Devlet büyüğümüzden gelen yeni bi MÜJDELİ haber alıyoruz.
Daha geçen gün, Sanayi işlerine bakan, Bakan sayın VARANK bey, Çanakkale havalisinde 80-100 MİLYAR DOLAR değerinde ALTIN madeni bulduğunu söölemişti.
Hem Çok SEVİNMİŞ ve hemin de tam olarak İNANMIŞ ve MUTMAİN olmuştuk tabii ki !
Aha bu gün de, İç işlerimize bakan, Bakan sayın SÜLEYMAN bey, Suriyeliler için Suriye’nin İdlip’inde yaptığımız 62 bin adet (tek katlı müstakil) evlerin bittiğini ve buna ilaveten de 40 bin tane daha yapılacağını MÜJDELEDİ.
Hayırlı uğurlu olsun efendim.
Tabii ki, hayırlı da olacaktır mutlaka.
Zira, Sayın Soylu Bakanımız bu yılın başında çektiği nutukta (üstüne basa basa);
'Sadece Bizim Yaptıklarımıza Bakmayın, Biz KENDİMİZ YAPMIYORUZ. İnanıyoruz ki; BİZE YAPTIRAN ALLAH’tır. Bize yaptıran ALLAH’tır. Bize YAPTIRAN ALLAH’tır” demişti ya …
Neyse …
Laflarıma başlamadan evvel şunu söylüm:
Ben GISGANMIYORUM asla. TÜRK olarak siz de gısganmayın sakın. SURİYELİ olsaydınız sizin de olurdu.
Ve ayrıca, maaşa bağlanırdınız; gıda yardımı alırdınız; buradaki ev KİRANIZ ödenirdi; hastanelerde ÖNCELİKLİ ve BELEŞ tedavi görürdünüz; beleş DOĞURURDUNUZ ve çocuk yardımı alırdınız; üniversiteye imtihansız girerdiniz vs, vs ... velhasıl, BELEŞ bi hayatınız olurdu ya …
Yani, bizim sıkıntımız TÜRK Vatandaşı olmak ama olsun beyaa.
Çünki, çok HAYIRSEVER bi milletiz ve MUHACİR DİNDAŞLARIMIZI beslemiş olmakla ENSÂR SEVÂBI kazanmaktayız ya …
Neyse …
Şimdi de benim diyeceklerime geleyim hele.
Daha doğrusu, bu EV haberi MÜJDESİNİ bize duyuran Bakan sayın Süleyman beye yapacağım naçizâne bi hatırlatmaya geleyim.
Bu haberi veren gazetedeki resimlere baktım da,”BİTEN” bu yerlerde bi çok eksiklikler gördüm ve üzüldüm vallahi:
“BİTTİ” dediğiniz yerlerdeki yollar ASFALTSIZ; evler sıvasız ve BOYASIZ ve ÇATISIZ.
Biliyoruz ki, oralar çok SICAK olur. Bööle evlerde yazın sıcağında (kışın da soğuğunda) oturulamaz.
En başta, her eve soğutucu ve ısıtıcı KLİMALAR lazım.
Haydi bunları tamamladık diyelim.
E dört duvardan ibaret evlerde oturulamaz ki !
Nerede ve nasıl yatıp nasıl yiyip içecekler ?
Bunların MOBİLYALARINI , yataklarını-yorganlarını, çini-çanakMUTFAK eşyalarını da temin etmek lazım.
Yoksaaa, “haydi size ev yaptık çekin gidin” demek olmaaazzz !
Öööle olursa eğer, çok büyük ÜZÜNTÜYE ve hatta KIRGINLIĞA sebeb olunmuş olunur.
Değil mi ya efendim ?
Eee bitti mi ki, Hayııırrr !?
Bunlar oralarda ne işle meşgul olacak, ne alacak ne satacak ?
Gelirleri n’olacak ?
Bunlar için işyerleri açmak, imalathaneler kurmak ve hatta FABRİKALAR yapmak lazım ki, adamlar hayatlarını idame ettirebilsinler.
Ve daha neler neler !
Değil mi ya efendim ?
Ööle “SALDIM ÇAYIRA MEVLÂM KAYIRA” gibi bi anlayış asla düşünülemez ve esasen bize de bööle bi şey heç YAKIŞMAZ.
Velhasıl-ı kelaaammm sayın seyirciler, bu iş daha çoookkk su götürür. Yani, yeni yeni MASRAF kapısı açtırır.
Amma ve lâkin, emin olun ki, bizim Devlet’imiz her bi zorluğun üstesinden gelir ve Suriyelileri BESLEMEKTEN vazgeçmez ve onları korur-kollar, kanatlarının altına alır.
Yeter ki, siz GISGANMAYIN !
GISGANIP da NAZAR etmeyin ne olur, Suriyeli olun belki sizin de olur.
Haydi sağlıcakla kalın ve KEYFİNİZE bakın.
