Hatırlamaya çalışalım. "Yiğidi öldürelim, hakkını inkar etmeyelim" diye bir söz vardır. Devlet Bahçeli, felaketi görmüş olmalıdır ki, sayın Erdoğan'a işçiye yapılan 8 bin TL zammı emekliye de verelim demişti. Ancak sayın Erdoğan inat etti emekliye o zammı vermedi. Yani bu başarısızlığa Sayın Erdoğan'ın inadı neden oldu, halbuki Bahçeli hatırlatmıştı. Hatta seçime bir gün kalıncaya kadar, hükümetten emekliye bir zam bekledim. Üç gün kala emeklinin hesabına 8 bin TL zam geçseydi, bu hezimet olmayacaktı.
Ancak bu başarı CHP'nin, hele Özgür Özel'in başarısı hiç değil, partisine kızanların tepki oylarının CHP'ye yüklenmesi sonucu buraya gelindi. Kızgın MHP'li sandık başına gitmedi. İttifak yapılan yerlerde AKP'li seçmen MHP adaylarına oy vermedi. Kızgın AKP'liler YRP'ye oyunu verdiler. Kızgın İyi Partililer CHP'ye oy verdiler. Emeklilerin çoğunluğu CHP'ye oy verdiler. Kısacası alternatif bulamayanlar CHP'ye oy verdiler. Bu da CHP'ye yaradı. Bu seçim, tabanın kendi partilerinden memnun olmadıklarını gösterdi. Çünkü partiler kendi tabanlarının sesine kulaklarını tıkamışlardı. Tabanın bu isyanı, kendi partisine artık duy beni isyanıdır. Bu gerekiyor muydu? Evet MHP ve AKP'ye bir şoklama uyarı gerekiyordu. Ancak bu oylar CHP'ye gönülsüz verilen emanet oylardır.
Dem Parti ile CHP işbirliği yer yer tescillendi. Dem Parti'nin İstanbul'dan aday çıkarmaması bunun tescili oldu. Hdp, pkk oyları da chp ye verildi. Bunu kimse inkar edemez. Yani sol, pkk, dindar, kindar, deist, iyi partili milliyetçi lerden oluşan karma ve emanet bir oy potansiyeli ile chp ye yetki verildi. Chp başkanları herkesimi kucaklayarak şehri idare ederlerse, bu oyların bir kısmı kalıcı olur. Aksi halde bir sonraki belediye seçimlerinde akp ile mhp nin yaşadıkları hezimeti chp yaşar. Temennimiz ülkenin iyi idare edilmesidir. Şimdilik Milletimiz ve Devletimiz hakkında hayırlı olsun derim.