USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DOKTORUM NEREDE

12-11-2018

“Yaygın Eğitim, bir milletin ihtiyaçlarını karşılamak, arzularının karşılığını verme amacı ile belli plan içerisinde sunulan eğitim türüdür.

Ülkemizde okur-yazar oranının istenilen seviyeye ulaşmaması, okulların yetersizliği, eğitim düzeyinin istenilen seviyeye yükselmemiş olması, toplumun ihtiyaçlarının bu yönde artması gibi sebeplerle mesleki eğitimi giderici çalışmalar yapılmaktadır.

Ülkemizde, birçok insan okur- yazar durumda değildir. Birçok insan da okur- yazar olmasına rağmen belli bir mesleki eğitimden geçmemiştir. Dolayısıyla bu tarz vatandaşların, günümüz dünyasına ayak uydurabilmeleri açısından çeşitli eğitsel faaliyetlere ihtiyaçları vardır. İnsanlar hayatları boyunca kullanacakları bilgileri, ne yazık ki, okul sıralarında alamayabilirler. Dolayısıyla hayata atılmış kişilerin de ihtiyaçlarına karşılık verebilecek bir programa ihtiyaç vardır. Bu program da yaygın eğitim kurumlarında uygulanmaktadır.”

Buraya kadar kopyala yapıştır…

Hedef; ülkemizde okuryazar oranını arttırmak ise “okulları yetersiz” olan bir ülkede bu tezi savunmak ne kadar doğru olur, ayrıca yetersiz olan okul binası mı? Eğitim verecek öğretmen mi? Bu iki sorunun cevabını ben bulamadım, ilgilenenler bulursa ben de öğrenmiş olacağım…

Şimdi;

Kentimizde, Üniversite-Yüksek Okul-Açık Öğretim v.s…

Toplam “60 bin 155” öğrencimiz var… “261 Profesör, 129 Doçent, 453 Dr. Öğretim Üyesi, 440 Öğretim Görevlisi, 600 Araştırma Görevlisi bulunuyor…”

Buna göre 230 bin öğrenciye bir profesör, 466 bin öğrenciye bir Doçent ve 132 bin öğrenciye bir Dr. Öğretim üyesi düştüğünü görüyoruz… Yeterli mi? Ben bilmem, Üniversitelerimiz her yıl mezun verdiğine göre yeterli demek doğru olsa da, mezun olan Üniversite mezunu gençlerin yeterli olup, boşta kalmadan iş bulabilmeleri ve meslek dallarına göre iş bulmaları veya kendiişlerini kurmalarıdır… Yeterlilik bence budur…

Geçtiğimiz yıllarda bir Hocamız, “Dünya Mimarlık Haftası ” için kentimize konuk olmuştu, yüksek Okul-Üniversite için bir gerçeği anlatmıştı konuşmasında…

Amerika’da savaştan sonra, hastalık o kadar artmış ki, devlet sağlık bütçesi olağanüstü harcama yapsa da, hasta sayısı giderek artıyor, tedavi edilen hastalar yeniden hastalanıyor… Ne yapabiliriz diye düşünmüş, karar almışlar ve Tıp Fakültelerini çoğaltalım “çok doktorumuz olsun hastalığı önleriz” demişler ve bu tezi uygulamışlar…

Yıllar sonra bir bakmışlar, sağlık bütçesi yine sos veriyor, hasta insan sayısı da giderek artıyor… Yıllar sonra yine toplanmışlar, biz ne yaptık “yüzlerce yetersiz doktor mezun ettik” ama bir işe yaramadı deyip Tıp Fakültesi sayısını azaltıp “yeterli hocalarla yeterli doktor mezun edelim”kararı almışlar ve Sağlıkta Amerika dünyanın neresinde olduğunu biliyoruz…

“Okur kalın-Sağlıkla kalın…”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?