Tam 1 ay önce İstanbul Valisi olan pek muhterem DAVUT GÜL beyefendi, (hani denir ya, “ayağının tozuyla” yani) gelir gelmez çok EHEMMİYYETLİ bi karara imza atmış ve;
SURİYELİ gardaşlarımızın şimdiye kadar, (ilk geldiklerinden beri) yani senelerdir serbestçe yaptıkları, PLAJLARDA, denizlerde, sahillerde, ormanlarda, mesire yerlerinde, parklarda ve yol kenarlarında NARGİLE TÜTTÜRMELERİNE KISITLAMA getirmiş.
Ama, daha evvelki Valimiz (şimdiki İçişleri Bakanımız) Ali Yerlikaya beyefendi bu “OLUMSUZLUĞA” hiç ses çıkarmamış idi.
Şimdi benim kafam karıştı, şu CÜCÜK aklım şaştı da ne diyeceğimi bilemez oldum.
Hele bir de siz bakın ve bana bi akıl verin !
İstanbul Valisi pek muhterem DAVUT GÜL beyefendiye, (bu kararının CESUR ve İSABETLİ olduğunu kabul ederek) kendisini TEBRİK edip, TEŞEKKÜR mü edeyim, yoksa;
Suriyeli “MUHACİR” Gardaşlarımızın “KEYFİNİ KAÇIRDI” diye SİTEM mi edeyim bilemiyorum ?
Ve “acaba bu MUHACİR gardaşlarımız buna ne der ?” diye sormama gerek yoktur herhalde. Zira, bundan
HOŞLANMADIKLARINI söyleyeceklerdir mutlaka.
Evet, ne demeliyiz veya ne demeye ne kadar HAKKIMIZ vardır acaba ?
Zira, onlar "HİCRET" eden (muhacir) ve biz de “ENSÂR” durumundayız ve onları RAHAT ettirmekle mükellefiz ya …