Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları, yalnız pazarları
Hani şimdi biz
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap: Zindan
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve, çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir
Hani şimdi biz
İnanın, güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz.
Değerli okurlarım Nazım Hikmet’in mısralarında haykırdığı gibi,
Artık güzel günler görmek istiyoruz ülke olarak.
Gerçekten yorulduk, umutlarımız tükenmek üzere.
Nereye baksak bir olumsuzluk, bir karamsarlık bir girdap.
Biz artık ekonomik endişe yaşamak istemiyoruz,
Biz artık şehit haberi duymak istemiyoruz,
Biz artık kısır döngü iç çekişmeler görmek istemiyoruz,
Gençlerimizin yarınlara umutla baktığı bir Türkiye görmek istiyoruz,
İnsanlarımızın kardeş kavgasına son verdiği bir Türkiye görmek istiyoruz,
Ötekileştirmeden, kutuplaştırmadan uzak bir Türkiye,
Son günlerde yaşananlar olaylar,
Hepimizin moralini altüst etti.
Toplumsal barış sürekli ama sürekli birileri tarafından bombalanmakta.
Gerçekten çok sıkıldık,
Artık kardeş olmak,
Dost olmak.
Mutlu olmak istiyoruz.
Bu dilek hepimizin umudu
Hepimizin hayali ve hepimizin beklentisi
Kısaca hepimiz güzel günler görmek istiyoruz.
Güneşli günler.
Mutlu günler…
Özgürce uçurtmaların uçurulduğu.
Çocukların özgürce koştuğu ve özgürlüğü, barışı ve huzuru haykırdığı.
Sevginin kutsandığı.
Tohumun çiçek açtığı,
Güzel günler istiyoruz…
Güneşli günler.
İnanmak istiyoruz.
Gelecek güzel günlere.
Sahi biz çok mu şey istiyoruz?