Turnusol kağıdını bilirsiniz! Ortaokula giden bütün öğrencilerin Fen Bilgisi laboratuvarında öğrendikleri ilk ‘deney’ sayılır. Turnusol kağıdı çözeltilerdeki asit ve bazları ayırt etmekte kullanılır. Bir nevi deneyim.
İnsanın turnusol kağıdı da yaşadığı deneyimler.
İnsanın nasıl yaşayacağına ilişkin bir laboratuvar çalışması yok. Olsaydı her şey ne kadar tekdüze olurdu, düşünsenize. Yaşayarak öğrendiklerimiz hayatlarımızı renkli de kılabiliyor, çekilmez de. Ancak, geçmiş yaşananlardan ders çıkarmamamız bir çok şeyi yeniden yaşatıyor bize. İşte esas sorun bu, insanlığın temel sorunu yaşanılmış kötülüklerden ders çıkarmamak, iyilikleri devam ettirememek.
Hayatlarımız deneyimlerden ibaret. Her soluk alış, her yürünen yol bir deneyim. Deney ile deneyim arasındaki fark, birisinin sonucunu laboratuvar ortamında belirli bir zaman diliminde alırsınız. Diğeri, yani deneyim zamansızdır. Hayat laboratuvarında hiç beklemediğiniz anda karşınıza çıkıverir sonuç.
Ve yeni bir başlangıç. Bir sözcük, bir bakış, bir gazete haberi, bir diyalog esnasında kurulan cümle, bir yol arkadaşlığı, bir iş ortaklığı, bir siyasi tavır, bir aşk ilişkisi, bir dernek çalışması, bir seçim, bir meslektaşlık, bir iktidar uygulaması, bir muhalif duruş, bir yalaka anlayış, bir savaş ilanı, bir karar, bir kararsızlık ...
Hayatın saymakla bitmez deneyimleri var. Sonuçta hayat bu. Her diyalog insanı farklılaştırır, dönüştürür. Ne siz aynı siz olarak kalırsınız ne karşıdaki aynıdır. Hayatın sihiri bu. Ne hata biter, ne heyecan, ne de umut. Yeter ki ezberinin bozulmasından korkanlarla karşılaştırmasın hayat sizi.
İnsan, yeni bilgilere yeni deneyimlere ‘yelken’ açtığı sürece yanlışlar yapacaktır doğrular yaşayacaktır.
İş hayatına ilk başladığımda küçücük ‘dükkanımızın’ yanında bir komşumuz vardı. Yaşadığı deneyimler onu deli dolu, dobra birisi olarak ‘işlemişti. Sert, vakur bir duruşla yorumlardı olup biteni. Bazı hayal kırıklıklarımı görünce,yorumu şöyle olurdu: ”Boş ver, her yanlış bir nakış. ”Ve eklerdi, ”Hayat devam ediyor.”
İlerde göreceğiz ki, ya da gelecek kuşaklar görecektir ki, hayat laboratuvarı, bütün ezberleri bozacak bir işleyişe kavuşacaktır.
Değil mi ki, Covid 19 diye bir salgın hastalık bütün ezberlerini bozdu insanlığın.
Yazıyı fazla uzatmayayım, hayatın nasıl yaşanacağına ilişkin bir formülüm ne yazık ki yok. İyi ki yok! Yaşayarak göreceğiz.
Yeter ki geçmiş deneyimlerden ders alınsın, hatalarla yanlışlarla yüzleşilsin, yeter ki sağlık olsun.