İffet ve hayâ denilince akla ekseriyetle hanımlar gelir. Oysa iffetli ve hayâlı olmak, erkeklere de farzdır. Müslüman aileler, kızları gibi, erkek çocuklarını da iffetli ve hayâlı yetiştirmeye gayret etmeli ve bu konu üzerinde titremelidir. İffet ve hayâ duygusu zedelenmiş insan, tehlike çukuruna yuvarlanmış insandır. Bu yuvarlanma, Allah muhafaza, cehennem çukuruna düşmekle de neticelenebilir.
Nur Sûresi’nin 31. âyetinde mü’mine hanımlara hitaben meâlen şöyle buyrulur:
“Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.” Âyetin devamında hanımların tesettürü ve nâmahrem olanlara gözükmemeleri emirleri vardır.
Bu âyet-i kerimenin bir öncesinde, yani Nur Sûresi’nin 30. âyetinde emir erkekleredir. Rabbimiz, meâlen şöyle buyurmaktadır.
“(Resûl’üm!) Mü’min erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.”
İffet ve hayâ duygusunu tahrip eden husus, günahlardır. Bu bakımdan günahın her türlüsünden uzak durmak gerekir. Rabbimiz, En’am Sûresi’nin 120. âyet-i kerimesinde meâlen şöyle buyurmaktadır:
“Günahın açığını da, gizlisini de bırakın! Çünkü günah kazananlar yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir.”
Hayâ, kısaca utanmak, günahlardan kaçınmak, demektir.
İffet; bedenî hazlara ve nefsânî aşırılıklara ilgi duymaktan kurtarılmış bir ruhî yapıya sahip olmaktır. Buna “kalbin iffeti” denir. Bundan sonra tam iffete ulaşmak için eli, dili, gözü, kulağı ve genel olarak bütün bedeni ahlaka aykırı davranışlardan uzak tutmak gelir.
Şeytan ve onun uşakları günümüzde bütün oklarını iffet ve hayâ duygusunu parçalamaya yöneltmişlerdir. Günümüzde iffetli ve hayâlı olmak çok zorlaşmıştır. İffet ve hayâ perdesini yırtmış olanlara, hayâdan uzak kıyafet giyenlere söz söylemek yasaktır. Gözü yumup dolaşmak da mümkün olmadığına göre, imtihan şiddetlenmiştir.
Oysa hayâ, İslam ahlakının temelidir. Peygamber Efendimiz, hayâ ile ilgili şöyle buyurmuştur:
“Her dinin bir ahlakı vardır, İslâm’ın ahlakı da hayâdır.” (İbn Mâce, Zühd, 17)
“Hayâ imandan bir şubedir.” (Buhârî, İman, 16)
“Arsızlık nerede ve kimden olursa olsun çirkinleştirir, hayâ ise nerede ve kimde olursa olsun zarifleştirir.” (Tirmizî, Birr, 47)
“Hayâ, sadece hayır getirir.” (Buhârî, Edeb, 77; Müslim, İman, 60.)
İbn Büreyde’nin (r.a.), babasından naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) Hz. Ali’ye (r.a.) şöyle buyurmuştur:
“Ey Ali! Bir bakışa ikincisini ekleme! Çünkü ilk bakış senin için affedilmiştir. Sonraki bakış ise senin için bağışlanmış değildir.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 42-43; Tirmizî, Edeb, 28)
Ebû Mesud’un (r.a.) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“İlk peygamberlikten beri insanların duyup da idrak ettiği bir söz vardır: Eğer utanmazsan dilediğini yap!” (Buhârî, Edeb, 78)
Ebû Saîd el-Hudrî’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir:
“Resûlullah, evindeki bakire bir kızdan daha hayâlı idi. Hoşlanmadığı bir şey gördüğünde, bunu yüzünden anlardık.” (Buhârî, Menâkıb, 23; Müslim, Fedâil, 67)
İffet ve hayâ ile ilgili o kadar çok hadis-i şerif var ki, insan bu hadisleri tefekkürle okusa, ürperir ve kendine çekidüzen verir.
İffet ve hayâ cihetinden yapılan tahribatlarda hanımlar da nasibini almaktalarsa da, bu konuda erkeklerin mâruz kaldığı tahribat çok daha büyüktür. Zira onlar, ailelerinin geçimini yüklenmişlerdir ve bu bakımdan evlerinin dışında olmak durumundadırlar. Orası ise iffet ve hayâyı korumanın güçleştiği yerlerdir. Mü’min erkekler olarak, bu devirde yapılacak erkeklik ve yiğitlik, iffet ve hayâyı korumaktır. Ne mutlu bunu başaran babayiğitlere!..