USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İğrenç!

08-02-2021

Geçenlerde okuduğum bir haberi affınıza sığınarak aktarmak istiyorum. Haber şu: ABD’nin eski Başkanı Obama, kızının sevgilisinin kendileriyle birlikte kaldığını söylüyor. Şikâyet konusu ise şu: “Bu sebeple mutfak masrafı yüzde 30 arttı!” Adamın yakındığı şeye bak. Kızı ile nikâh kıymamış bir herifi evine alıyor. Ona ses çıkarmıyor da, yiyip içtiğine laf ediyor. Bizim Anadolu’da bu gibilere söylenecek çok söz var. Bir kere halkımız böylelerine, “Deyyus” der, “Boynuzlu” der. Şu hayat tarzını iğrenç bulur ve kusar.

Sevgili Peygamberimiz, “Deyyus cennete giremez!” buyurmuştur. Deyyus, malum, namusunu kıskanmayan kimseye denir.

Yıllar önceydi, bir lokantada yemek yiyordum. Kast-ı mahsusla sırtımı açık olan televizyona dönerek oturmuştum. Orada duyduğum bir diyalog üzerine kanım dondu. Anlaşıldığı kadarıyla TV’de bir dizi film oynuyordu. Film kahramanlarından bir genç kız, babasına şöyle diyordu: “Baba, arkadaşım falanca (bir erkek ismi söylüyor) bu akşam bizde kalabilir mi?” Baba da, “Elbette kızım. Kardeşin babaannesine gitti. Yatağı boş” diyor. Söylenen isimler Türkçe idi. Şöyle geri dönüp televizyona baktım. Film bir Amerikan filmi idi. Dublaj yapılırken Türkçe isimler konmuştu. Siz şu şeytanlığa bakar mısınız?

Bu iki örnekteki hayat tarzı, onlara normal gelebilir. Ancak bizim için iğrençtir. Kabul edilemez bir durumdur.

Biz Müslümanlar için Allah-u Azimüşşan’ın hükümleri esastır. Rabbimiz de, iki cinsin birlikteliğini sadece ve sadece nikâh akdine bağlamıştır. Nikâhsız birlikteliğe kesinlikle cevaz verilemez. Bunun adı zinadır. Zina ise “ekberü’l kebâir” bir günahtır. Yani “en büyük günahtır”. İslâm hukukunun uygulandığı devletlerde bu suçun cezası bellidir. Evli iseler recmedilirler, bekâr olanlara ise yüz değnek vurulur.

Zinanın haram kılınmasının pek çok hikmeti vardır. En bariz olanı ise nesli korumaktır. İslâmiyet nesebin sahih olmasına büyük ehemmiyet verir. Nesebin sahih olmasının yegâne yolu, nikâhlı birlikteliktir. İslâmiyet işte bunun için evlenmeyi teşvik etmiştir. İslâmiyet’te evlilik öyle bir akittir ki, aslolan ölünceye kadar değil, “ebediyen” birlikteliktir. Yani ahiret hayatında da o evlilik hayatının devam ettirilmesidir. Müslüman çift işte bunun için çalışır. Nikâh akdinin bozulması, sona erdirilmesi, yani boşanma, meşru ve helal bir muamele ise de bu, Allah-u Azimüşşan’ın sevmediği bir helaldir. İşte bu sebeple İslâm toplumunda boşanma çok çok nadir görülen bir hadise idi… “Hâdise idi…” diyoruz. Günümüzde ise, maalesef son derece normal ve yaygın bir hadisedir. Niçin böyle olmuştur? Yuvaların yıkılmasına sebebiyet veren bir dizi kararların alınmasından dolayı. Mesela, erkeğe evden uzaklaştırma cezası getiren, zinayı suç olmaktan çıkaran İstanbul Sözleşmesi ve benzeri düzenlemeler gibi…

Sözü ister istemez yukarıdaki örneğe getireceğiz. Koskoca adam, bir herifin kızı ile birlikte yaşamasını, hem de bunu kendi evlerinde yapmasını normal görmektedir. İşte bu kafa yapısıyla bizim aramızda kan uyuşmazlığı vardır. Bu kafa yapısı bize terstir. Bize göre o davranış biçimi “iğrenç”tir.

Ne hazindir ki, benzer tablo bizde de gözükmeye başlamıştır. Ya da bazı kesim tarafından öyle gösterilmeye çalışılmaktadır. Kadın, bir televizyon programında, çocuğunun komşusundan olduğunun ortaya çıkması üzerine sevinç gösterisinde bulunmaktadır. Yine medyaya yansıdığı kadarıyla kocası, bebeği ve o herifle beraber gülerek resim çektirmektedir.

Aile bir cemiyetin temelidir. Aile müessesesinin dejenere olması, cemiyetin dejenere olması neticesini verir. Bu şekilde dejenere olmuş toplum, bir devlet için en ciddi tehlikeyi teşkil eder.

Bizim cemiyetimizin temeli, iffetli, hayâlı aile hayatına dayanır. Kadın-erkek birlikteliğinin temel şartı nikâhtır. Dün, bizler için kan donduran bir fiil, bugün normal hale gelmişse, ortada ağlanacak bir durum var demektir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?