USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İMAMOĞLU SÜRECİ…

22-03-2025
Değerli dostlar, dört günden beri ülkenin içinde bulunduğu ortam başta iş dünyası olmak üzere, politik, stratejik ve hukuksal olarak bir çıkmaza doğru sürüklendiğini üzülerek belirtmek isterim.
Gerekçeler, şartlar ne olursa olsun burdan halk olarak kimsenin kazançlı çıkacağını üzülerek belirtmeliyim ki düşünmüyorum.
Maalesef ülke siyaseti kaostan beslenme alışkanlığına hız kesmeden devam ediyor. 
Türkiye cumhuriyeti bu kaos ortamında bir günde %10 fakirleşti maalesef. Milyarlarca zarar eden bir ekonomi, uluslararası arenada güven kaybının dip yaptığı bir süreç. 
Unutulmamalı ki kuvvetler ayrılığının olmadığı tek adam sistemlerinde; hukuktan politikaya, kurumlardan bürokrasiye hiçbir birimin sağlıklı işlemesinin imkanı ve olasılığı yoktur. 
Tek adam sistemlerinde demokrasilerden bahsedilemez, düşünce özgürlüklerinden bahsedilemez. Sisteme itaat etmeyen herkes tek adam yönetim şekillerinde potansiyel tehlike olarak görülür. Hukuk, kural kaide asla geçerli değildir. Bu kavramlar sözde vardır, özde asla uygulanmaz. Tek adam sistemlerinde hukukun üstünlüğü, üstünlerin hukukuna boyun eğimiştir. Zaman zamansızlık asla önemli değildir. Tıpkı İmamoğlu sürecinde olduğu gibi. Tek adam sisteminde isterse 35 yıl önce yaşanmış ve o süreçte geçerli olan bir uygulama 35 yıl sonra cezalandırılır. Tek adam sistemlerinde kendi mahallesinin hiçbir olumsuz süreci gündeme getirilmez dikkate alınmaz ama rakip takımın en ufak bir olumsuzluğu en sert şekilde cezalandırılır göz dağı verilir. Tıpkı İmamoğlu sürecinde olduğu gibi. 
Tek adam sisteminde ya tarafsın ya bertaraf mantığı hakimdir. Tek adam sisteminde halkın iradesi önemli değildir bulunur bir kılıf anında cezalandırılır seçilmişler. Tıpkı İmamoğlu sürecinde olduğu gibi. Yandaş ve yalaka basın aracılığıyla da yoğun algı propagandası yapılarak halk inandırılmaya çalışılır. Tek adam sistemlerinde günah ve mübah durumu tek adamın istediği şekilde belirlenir. Aynı olay tek adam lehine ise mübahtır, ama rakip takım olunca söz konusu günahtır. Şekiler, olgular, olaylar, durumlar, süreçler tek adama göre şekillenir. Kısaca O’ ne derse o şekilde gerçekleşir olaylar. Örneğin terör örgütü başı göbeğini kaşıyan bebek katili ile kendileri görüşünce ülkenin lehine müzakere olur, rakip taraf görüşünce teröre destek veren, terör destekçisi etiketini yet vatan haini olur. Örneğin tek adam halkı sokağa çağırınca demokratik hak arama olur millet iradesine sahip çıkılması olur. Karşı rakip çağırınca bozguncu olur, bölücü olur huzur kaçıran olur. Sözün özü tek adam rejimininin geleceğini Türk halkının iradesi belirleyecek sandıkta. Tercih edecek kuvvetler ayrılığı mı, parlementer sistem mi, halkın iradesi mi; yoksa 85 milyonun iradesinin ismi cismi cinsi ne olursa olsun bir kişinin iki dudağı arasına mahkum edilmesi mi. 
Özetle son hafta yaşanan olaylar tek adam rejimi ile parlementer sistemi isteyenlerin mücadelesidir. 
Atatürk fikirlerine sahip, cumhuriyet değerlerine bağlı laikliği benimseyenler ile, teokrasi, otokrasi ve siyasal islamın mücadelesidir.
Kendi çocuklarını Avrupalarda okuturken fakirin fukaranın çocuklarına şükretmesini öğretenler ve  Ortadoğu’ya özendilerle; özgürce, insanca, hakça paylaşım diyen emeğin, adil bir düzen isteyenlerin mücadelesidir.
Halkın tercihi aynı zamanda geleceğini de belirletecektir.
Kısaca İmamoğlu süreci yukarda sayıklarımın ana özetidir. Tek adam sistemi kendisine rakip olarak kimseyi görmek istemez, tahammül edemez, devletin tüm gücüyle kendine tehlike gördüğü kişi veya kişileri yok etmek bertaraf etmek için hiçbir şeyden çekinmez.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?