Ne MUTLU bana, bize, heppimize ve işte bütün MUHALİF ve hatta MÜNAFIKLARI bile MEMNUN edecek bi haber size.
VİYANA ne ki ?
Orayı aştık, Madrid’de ZAFER kazandık, şimdi de Kuzey KUTBU’na yaklaştık.
Dünyanın en ÜST noktası olması bakımından mesafe kısalmış oluyor ya; artık oradan da tez zamanda AY’a çıkacağık.
Şimdi sıkı durun ve Hürriyet Gazetesinin baş sayfasının GÖBEK kısmından verilen habere odaklanın:
“Türk vatandaşlarının Norveç egemenliğindeki Spitsbergen (Svalbard) takımadaları ile kara sularında mülk edinme ve oturma hakkı elde edebilmesi ile balıkçılık yapabilmesine imkân tanıyan Spitsbergen Anlaşması, Meclis Başkanı Mustafa Şentop imzası ile TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Anlaşmanın KABUL EDİLMESİ durumunda TÜRKLER, KUZEY KUTBU'nda EV ALIP oturum hakkına da sahip olarak BALIKÇILIK da yapabilecek.”
(“Anlaşmanın kabul edilmesi durumunda” ne demek efendim. Bööle bi MENFAATLİ işin RED edilme ihtimali mi olurmuş ki ? Bunu CeHePe de kabul etmelidir ve edecektir mutlaka ve esasen, Meclis'e ne gerek vardı, bi GECEYARISI Kararnamesiyle de bu iş halledilirdi ya, neyse …)
Oh beee, işte bu kadaaarrr !
Artık, “efendim Suriyeliler için Suriye'de YÜZ BİNLERCE ev yapıyorlar bizler burada KİRA bile ÖDEYEMEZ bi haldeyken, niçin bööle yapıyorlar” diye HOMURDANAN ve bu suretle ENSÂR olmanın kıymetini ve SEVÂBINI bilmekten âciz olan NAKÖRLERİN de sesi kesilmiş olacaktır mutlaka.
NANKÖR OLMAYIN Ulan; ŞÜKREDENLERDEN olun !.
Bi bakın hele !
Devlet’imiz bizler için taaa nerelerden neler neler çıkarıp nasıl nasıl İMKÂNLAR sunuyor ve ne biçim MENFAATLER yaratıyor.
Bi düşünün hele !
Suriye’den gelen ÇÖL sıcaklarında bunalacağınıza, KUTBUN serin ve temiz havasında organik BALIKLARLA beslenmeniz daha eyi değil midir ?
Tabii ki ööledir.
Şimdi, Devlet olarak yapılması gereken ilk iş, oraya da, bütün dünyayı KISKANDIRACAK ve İTİBARIMIZI maksimumdan öte ULTRA seviyeye çıkaracak bi SARAY yapmak.
Ve bizim de oranın etrafında yerleşmemizi teşvik etmek ve bunun kolaylığını sağlamak.
Sonra da, oralara ulaşmamızı kolaylaştıracak (AY’a bile yapmayı düşündüğümüz) 4 şeritli bi OTOBAN yapmak için, işin ÂCİLİYETİNE binaen 5’li MÜTAYİT şirketlerimize özel DAVET usulüyle yapılacak bi İHALE şartnamesini hazırlamak.
Şimdi de (Devlet'imizi bu yapacaklarını beklemeden) benim yapacağım ilk iş:
Bu güzel haber sevinciyle akşamı bile beklemeden (pazartesi gününe kadar da AYILMAMAK üzere) KAFAYI bulduracak (yani SERHOŞ edecek) MÜSKİRÂT tüketimine başlamak ve pazartesi mesai başlangıcında, oraya yerleşebilmek için yetkili mercilere KAFAVURMAK yani BAŞVURU yapmak ve yani MÜRACAAT etme işlemlerine başlamak olacak.
Bayram İKRAMİYESİ de o zamana kadar hesabıma GEÇİRİLMİŞ olacak ya, işte bunu da, oralara gidebilmek için yapacağım müracaata karşılık olarak Devlet'imizin alacağı harc-damga, KDV vs. masraf için muhafaza altına almak.
Bu suretle bu işi en önce ben AKLETMİŞ olacağım için her daim ÖVÜNME hakkını da elde etmiş olacağım.
Ne dersiniz arkadaşlar eyi bi şey etmiş olacak mıyım ?
Haaa aha şindi hatırladım, unutmadan söyleyim:
Geçen hafta yaptığımız başka bi anlaşma ile Norveç vatandaşları bize istedikleri her zaman, sadece nüfus cüzdanlarını göstererek GİRECEK; biz oralara gitmek istediğimizde ise, bizim VİZE işlemlerimize devam edilecek.
