7 Haziran 2015 Genel seçimlerinde hiç bir parti tek başına iktidara gelememiş, koalisyon hükümeti gündeme gelmişti.
Vatandaş kim kiminle nasıl bir koalisyon yapacak acaba diye merak ederken,partiler arasındaki diyaloğa yeni bir sözcük kazandırıldı: İstikşafi.
“İstikşafi de ne olmalı ki”, herkes birbirine sormaya başladı. Sözlükler karıştırıldı. Anlaşıldı ki, İstikşafi; Keşfetmeye çalışma, araştırma, öğrenme anlamına geliyormuş. 40-50 gün süren, partiler arasındaki ‘İstikşafi görüşmelerden’ bir sonuç çıkmadı. Partilerin sorunlara çözüm üretmesi gerekirken, birbirlerini dinlemeyerek anlamayarak sorunları nasıl tıkadıklarını, kafaları nasıl karıştırdıklarını ‘İstikşafi görüşmelerden’ hatırlıyoruz. Nitekim, o görüşmeler ‘hayal kırıklığı’ ile sonuçlandı. Türkiye yeniden seçim atmosferine sokuldu.
Ve sonra süreci hep birlikte baş döndürücü hızla yaşadık: Acılar, birbirini anlamamalar, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi, sistem değişikliği...v.s. Geldik bugüne.
Önümüzde yerel seçimler var. Vatandaş tıkanan siyasetin nasıl aşılacağı konusunda şaşkın, kafası karışık. Bu karışıklığa; aday belirleme süreci, çelme takmalar, istifalar, parti değiştirmeler ‘tuz biber’ oldu. Öyle bir yerel seçim süreci yaşıyoruz ki, vatandaş seçim hakkını nasıl yapacağını, vereceği oyun ekonomik durumunu nasıl etkileyeceğini düşünüyor.
Çiftçi borçlarını ödeyemiyor, toprağı ekemiyor, esnaf dükkanını çalıştıramıyor... İşsizlik artıyor. Kafalar karışık, şaşkınlık, kararsızlık devam ediyor. Yani politikanın çözüm üretemediği sorunlara, vatandaşın kendi arasındaki ‘İstikşafi görüşmeler’ çözüm üretecek. Anlaşılan o ki, vatandaş arasındaki ‘İstikşafi görüşmeler’ seçim gününe kadar devam edecek. Ve gerçekten ‘İSTİKŞAFİ’ ne demek, nasıl yürütülür vatandaş gösterecek.