Lev TOLSTOY şöyle demiş:
“Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar."
Bir de;
“ÜRÜMESİNİ BİLMEYEN İT, SÜRÜYE KURT GETİRİR” lafı vardır.
Yani, ZIRT-Pırt konuşmanın ve yani LAF EBELİĞİNİN heç bi manâsı ve faydası yoktur ve çoğu zaman da ZARARLI olur demek istenmiştir.
Ve yani (eski tabirle) LÂF ü GÜZÂFTIR (boş lakırdıdır)
Ziya Paşa da, buna benzer ifadeyi çok güzel şiir ile ifade etmiştir:
“Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim
Gaflet ile görmez kuyuyu, reh güzerinde
Anlar ki verir LÂF ile DÜNYAYA NİZÂMÂT
Bin türlü TESEYYÜB bulunur hânelerinde
Âyinesi iştir kişinin LÂFA BAKILMAZ
Şahsın görünür RÜTBE-i aklı, ESERİNDE”
(Turfa: tuhaf, görülmemiş. Müneccim: Falcı. Gaflet: İhmal, dikkatsizlik. Reh-güzer: geçit, geçilecek yol. Nizâmât: Düzenler, kanun hükümleri. Teseyyüb: Tembellik. Âyine: Ayna. Rütbe-i akl: Aklın derecesi.)
Bir arkadaşım bu Facebok'ta TOLSTOY’un dillere destan olan sözlerininden bir demet yapmış ve yazmış. Orada gördüm ve buraya aktardım ve biraz da ben ekledim.
Yani, ben de bi LAFLAR etmek istedim.
Kusurum olduysa AF dilerim.