KAFAMDAKİ bu AKIL ŞAŞIRIYOR;
YAŞIMDAKİ (80’lik) AKLIM SÖVÜYOR;
CÜCÜK AKLIM SEVİYOR !?
Beynim şaşıyor fikrim karışıyor !
N’olur bana bi yardım edin de AKILLANAYIM !
Efendim, bu akılsızlığımın ve bu ŞAŞKINLIĞIMIN sebebi, Yozgat MİLLET BAHÇESİ’ndeki ÇİM OPERASYONUDUR !
(Ve aslında memleketimizde yapılan her bi şey ve her bi iş içindir ki, yüzlercesinden birisi de işte şimdikidir)
Ve işte meselemiz de şu şekildedir:
Pek muhterem Cumhurbaşkanı’mızın, memleketimizdeki 21. Yüzyılın en ehemmiyetli İCÂDI olarak, bi çok il ve ilçede yaptırdığı ve “Alacaksınız çoluğunuzu çocuğunuzu, ÇİMLERİN üzerinde YUVARLANACAKSINIZ.
Çaylarınızı içeceksiniz, KEKLERİ de yiyeceksiniz ve heç bi para vermeyeceksiniz” diye ahâliye (yepisyeni Türkçe ifade ile) “LANSE” ettiği, yani tanıttığı ve (yine yesyeni Türkçemiz ile) “LOKASYON’daki” (yerlerden birinin) Yozgat’taki Çekerek Barajı kenarındaki MİLLET BAHÇESİ’nin olduğu ve açılışını yapmak üzere oraya gitmekte olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı FUAT OKTAY’dan önce orada SARARIP solmuş olan çimlerin YEŞİL BOYA ile boyanmış olmasıdır.
Bunu okuyunca önce, “ulan bu nasıl bi GÖZ BOYAMACILIKTIR, yani SAHTEKÂRLIKTIR. Demek ki, KANDIRMA ve KANDIRILMA bunların ruhuna sinmiştir” diye, KAFAMDAKİ AKIL ile düşünerek, önce orayı boyayan işçiye, sonra da ona emir veren her kim ise ona (veya Belediye Başkanına) SÖVDÜM !
Ve daha sonra da, “yaav hele bi de CÜCÜK aklınla bi daha düşün Mümtaz” diye gendi gendimi ikaz ederek bi daha ve daha akıllı ve daha “MANTIKLI” bi şekilde düşünceye daldım ve TEFEKKÜR eyledim.
Ve gendi gendime dedim ki;
“Ulan oğlum, bu işçinin ne günahı var ? Bu adamcağız emir kuludur, gendi kafasından ve gendi gendine bunu yapamaz. En eyisi buna emir veren her kim ise ve mesela Belediye’nin Başkanı ise ona SÖVMEK lazımdır”
Ama sonra, bundan da vazgeçtim ve Belediye Başkanını da bıraktım ve onu bile HAKLI gördüm.
Zira, Koskocaaa Cumhurbaşkanımız “YEŞİLLİKLERDE YATIP YUVARLANACAKSINIZ, beleş çay içip beleş KEK yiyeceksiniz” dediği yerin açılışını yapacak olan Koskocaaa Yardımcısının, KIRK MİLYON liraya mal olan KURU ÇAYIRIN SAPSARI OTLARININ açılışını yapmasının o YÜCE Makama YAKIŞMAYACAĞINI ve o makama hakaret olacağını düşündüm ve yapılan BOYAMA işinin UYGUN olduğunu kabul ederek O’na SÖVMEYİ de bıraktım.
Artık şimdi HAYRETİM ŞAŞMIŞ bi vaziyetteyim, heç bi kimseye ve heç bi şeye ve heç bi şey için sövmüyorum ve ancak şu CÜCÜK aklıma ŞAŞIP kalıyorum.
Ne dersiniz, ben bööle ŞAŞKIN bi vaziyete kalmalı mıyım ?