Eğer 'iklim' şimdi bu haldeyse bunun nedeni 'dün' olanlardır. 'Kuraklık' birdenbire olmaz. Yolunda gitmeyen 'şeylerin' sonucudur. 'Kuraklık' bütün umutların sonu olan bir yoldur. Bu 'yol' değiştirilebilir.
Bugün olan 'kuraklığın' nedeni birikmiş şeylerdir!Yapılan onca yanlış; Zamanında söylenmemiş bir söz, yapılmamış müdahale, yanlış bir hamle, aman bana necilik, kaygılar, korkular, bilgisizlik, cehalet, öngörüsüzlük... Şimdi bu haldeysek kabahatin çoğu bizdedir.
Ciddi bir kuraklık yaşıyoruz! Bir kaçımızın çabası ile bu 'kuraklık' ile mücadele edilmez topyekûn bir mücadele gerekir.
Gelecekte bir gün bugüne bakanlar 'mış' gibi okuyacak bugünleri:
Tam bir ‘kuraklık, tam bir 'eşitsizlik' yaşanmış. Dünya kaynakları nüfusun çok azı tarafından hoyratça kullanılır olmuş. Geri kalan nüfus ise yokluk ve 'kuraklık' tarafından esir alınmışlar.
Kuraklık sadece yağmayan yağmur değildi. Doğada yaşanmıyordu!
Ekonomiye, siyasete, sanata, müzike, edebiyata uzanmış bir kuraklıktı bu! Hayatın her alanında hissedilmiş bir kuraklık.
Kar yağmıyordu, yağmur azdı, sis vardı!
Göz gözü görmüyormuş, kalp kalbi!
Söz varmak istediği yere varamamış. Yazı okunmamış!
Tam bir ‘kuraklık’ hali!
Cehalet,şiddet neredeyse her köşebaşında kendini gösteriyordu.
Kirlilik,kötülük bir salgın gibi yayılmıştı.
Sokakta, caddede, yolda hissedilen kuraklık gülümsemelerde, konuşmalarda, yürüyüşte, yüzlerde kendini gösterir olmuştu.
Dünyaya kuraklık hakimdi.
'Yokluk' bir salgın gibi insanları sarıyordu; Görmemek,, duymamak, anlamamak yaygınlaşmıştı.
Her şey azalmıştı; Aşk, sevgi, saygı, vicdan, güven, nezaket, anlayış, terbiye, sabır, eğitim, iş, sağlık, hukuk, vicdan, adalet, yağmur, kar, rüzgar, umut, hayal... azalmıştı.
Tam bir 'iklim krizi' yaşanıyordu.
Ekilen onca tohum, kurulan onca hayal, edilen onca umut 'kuraklıktan' etlkileniyordu.
Sonra nasıl olduysa bir şey oldu diye yazar kitaplar!
İnsanlar,dünyadaki bu kuraklığın nedeninin kendileri olduğuna karar verdiler. Ve karar aldılar: Bundan sonra hiç kimse kendi fikrinin en iyi fikir olduğunda ısrar etmeyecektir. En iyi fikir hep beraber alınan fikirdi! Çünkü benim bilmediğim sen bilirdin. Görmediğimi diğeri görürdü. Şu kuraklığı bir aşalım sonra en iyi fikir kimin yarışırız
Toprağı yeniden yeşertebilirim dedi birisi! Kuraklığın önüne geçebiliriz dedi diğeri. Umudu çoğaltabiliriz dedi başka birisi.
Peki ne yapmalı dediler hep bir ağızdan!
Hadi onu da ben söyleyeyim dedi bir çocuk, bağırarak: Doğa ile dost birbiriniz ile barışık kavgadan uzak, topraktan, tarımdan, iklimden, çevreden yana politikaları savunmak gerekir. Siz büyükler bu dünyanın sahibi değilsiniz!
Hayat yeniden yeşermeye başlayabilir. Henüz vakit varken bütün 'kuraklıklar' bitirilebilir. Diye bağırmış çocuk.
Başka bir çocuk bitirin şu kuraklık masalını uyumak istiyorum demiş.
"Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevitine."