Solcu mason veya sağcı mason ağzı ile ülkücü görünerek, birilerine şirin görünmek için bu tür yıpratma yazıları yazanlar algı operasyonu yapıyorlar. Halimizden utanmıyoruz. Bu hale getirenler utansın. Tarlaya ne ekersen onu biçersin.
16 yaşındaki ülkücüye önce tabut taşıttıracaksın, aç bırakacaksın, sicilini bozacaksın, darbe yapıp hapse attıracaksın. Avukat tutamadığı için işkence ederek, iki katı ceza vereceksin. Dul yetim bırakacaksın geride. İşkence ile cezaevinde kafayı yedirteceksin. Sonra af deyip cezaevinden çıkaracaksın, sicili bozuk diye iş vermeyeceksin.
Demirören'e ödememek üzere milyon dolalar vereceksin. Ülkücüye borç dahi vermeyeceksin ve ülkücünün dilenmesini bekleyeceksin. Dilenmeyeceğini de bileceksin. Ülkücü silahına sarılıp canı pahasına para kazanmaya kalkınca mafya damgası vuracaksın. Ama bir kişinin bütün yollarını bağlarsan geride hayatı ile kumar oynamak kalır.
Başbuğ 'sevilen adam olmak istedik, korkulan adam olduk' demişti. O da böyle anılmaktan memnun değildi ama tarlaya bu ekilmişti. Mukadderat yerini bulacak.
Nihal Atsız,
yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz,
çünkü bu yol kutlu yol, gider tanrı dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp kaçanların, değişiriz topunu
bir sokak kaltağına.
demişti. Kaderde mafya olmak varsa olursun. Onların mafya dedikleri Abdullah Çatlılar ülkenin onurunu, namusunu kurtardılar. Varsın korkulan adam desinler. Böyle ödlek tavşanlara böyle aslanlar, Kürşadlar gerek....