"ÜRÜMESİNİ BİLMEYEN İT, SÜRÜYE KURT GETİRİR".
Dikkat edilirse bu söz, LİYÂKATİN (Layık olma, değerlilik, hüner, marifet kelimesinin) bir başka ifade şeklidir.
Çok basit ifadeyle, OTU ATA, ETİ de İTE yedireceksin.
Bunların yerini değiştirirsen, ne İT ÜRÜYEBİLİR ve ne de AT koşabilir.
Yüzlerce KOYUNLUK bir sürüye bekçilik yapacak köpekler ÜRÜDÜĞÜ
zaman öyle kuvvetli sesler çıkarmalıdır ki, KURTLAR bundan korkmalıdır.
Bunun için, KANGAL köpeklerini bekçi olarak alman lazımdır.
Ufak "BOCU" tipli köpekleri bekçi niyetiyle alırsan, bunların “hev, hev hev … cev cev cev … “ diye ÜRÜMESİ, kurtları korkutmayı bırak, KOYUNLARIN bile GÜLMESİNE sebeb olur.
Her ÜRÜME de, yerinde, zamanında ve yeteri kadar olmalıdır.
Fazlası can sıkar, zarar verir; azı veya hafifi de işe yaramaz.
Yararlı olanı seçilmelidir.
Mesela biz, “İT ile AVA GİDİLMEZ” deriz.
Bunun için de uygun bir KÖPEK cinsi lazımdır. Yani yapılacak işte başarı sağlayacak CİNS bir KÖPEK seçilmesi şarttır.
AV Köpekleri ayrı bir LİYÂKAT (ve marifet) sahibidir.
Eğer TAVŞAN avlayacaksan da TAZI lazımdır ki, tavşandan hızlı koşabildiği için bu işe LAYIKTIR.
Bizim "BOCU" dediğimiz (ve mesela TERRİER cinsi) ev köpekleri hiçbir zaman av AVLAYAMAZ. Onlar SÜS köpekleridir ve yerleri EV içidir.
İnsanlar da böyledir. Yaptırmak istenilen işe uygun olan, o makama LÂYIK (yakışan) biri o koltuğa oturtulmadır.
Mesela, düzgün iş yapsın, yüzünü ağartsın diye birini makam-mevki sahibi yapmışsın; zamanı gelmiş, yaptığı işleri allayıp-pullayıp reklamını yapsın İCRÂATINI anlatsın diye çıkarmışsın (veya bu niyetle kendiliğinden çıkmış) TeVe’ye, Herif, işlenen SUÇU gizleyeceğine veya örtbas edeceğine, aklı şaşarak ve dili dolaşarak alenen İTİRAF edebilir ve bunu da ÖVÜNEREK yapar ve tabii ki bunun neticesinde de, mensubu olduğu topluluğu veya cemâati ve kendisini oraya getireni çok zor duruma dürebilir ve ayrıca, muhaliflerinin de, HAKLI olarak hücumuna sebebiyet verir.
Aynen, “ŞECÂAT arz eden merd-i KIPTİ, SİRKATİN söyler” sözüne uygun hareket etmiş olur.
(şecâat = yiğitlik. Merd = Yiğit, kabadayı. Kıbtî = Kıbt soyundan, Çingene. Sirkat = Çalma, hırsızlık)
Yani, kanun dışı iş yapmaktan başka marifeti olmayan biri, kahramanlık taslamak için ÖVÜNMEK isterken, başka söyleyeceği söz olmayacağı için, kendi aklınca işlediği en büyük SUÇU anlatmak zorunda kalacak olması gibi.
İşte bu durumda söylenecek söz de şu oluyor:
“Şecâat arz eden merd-i kıbtî SİRKATİN beyan eyler”
Bu sözün tarafımdan GÜNCELLENMİŞ şekli şöyledir:
ÖVÜNMEK isteyen ŞAŞKIN Siyasetçi, SUÇUNU İTİRAF EDER.
veya
SİYASETÇİNİN (veya siyasetçiye yaranmak isteyen yalakanın) ŞAŞKINI, YİĞİTLİK TASLARKEN yapılan SUÇU SÖYLER.
Böyleleri, zamanımızda öylesine çoğalmıştır ki ... !?
