Önce vermiş gibi yapacaksın, ağzını sulandıracaksın, mutlu edeceksin, sonra vermeyeceksin. Bu gitgel AKP iktidarının bir alışkanlığı oldu adeta...
- Giden ocak ayında emeklinin maaşı 7.500 iken, yüzde 25 zam verdik dediler. Emekli maaşının 10 bin tl. Olduğunu zannederken, maaş alma günü geldiğinde yine 7500 tl. Alınca emekli hayal kırıklığına uğradı. Peki neden maaşım yerinde saydı diye sorduğunda, ee senin maaşın 7500 değildi, 5000 TL. İdi. O yapılan zam seyyanen yapılmıştı. O nedenle yapılan zamla maaşın daha yeni 7500 oldu dediler. Ümitler yeni ocak ayına ertelendi. Yine önce sevindirdiler, sonra ofsaite düşürdüler. Meğer mış gibi yap mış lar.
- Mesela tüm emeklilere 5000 TL. Vermiş gibi yapacaksın, geçici mutlu edeceksin, ödeme yaparken emekli ayrımı yapacaksın. Çiftçiyi hayal kırıklığına uğratacaksın. Sen ziraat odasına kayıtlısın diyeceksin. Adam 1994'te bir kere çiftçi destekleme almak için mecburen ziraat odasına gitmiş evrak onaylatmaya. Ziraat odası da onu kayıt etmiş, adamın haberi yoktur. O günden sonra icar ettiği tarlayı sahibine bırakmış. Ogün bugün çiftçilik yapmamış. Üzerinde arazi tapusu da yoktur veya satalı yıllar olmuş. Vayy efendim sen çiftçisin diyeceksin. Bir müdürün yanında otururken emekli birinin yaşadıklarına şahit oldum:
Adamın ikramiye Parasını kesmişler. Adam koşuyor ziraat odasına, ağam benim kaydımı silin, bakın ikramiyemi alamıyorum diyor, oda ona 30 senelik bir borç çıkarıyor. Faizi ile birlikte 5000 tl. Borç ödedikten sonra, kaydını sildiriyor. Bu parayı ödüyor, SGK ya gidiyor, çok dolaşıyor, muhatap olacak merci bulamadığı için çok öfkeleniyor... Personel adamı ikna edemiyor, müdüre başvurmak zorunda kalıyor ama adam öfke küpü. Çatacak yer arıyor. bıyık altında gülerek, amca sen bu paranın üstüne bir bardak su içeceksin. Neden müdür bey? Amca, sen yasadan önce kaydını sildirseydin bu parayı alırdın. Ancak kaydını yeni sildirdiğin için bu parayı alamazsın diyor. Peki müdür bey ben 5000 TL. Alayım derken, 5000 tl. Param gitti. Bu nasıl bir iş? Artı 5000 bin, eksi 5000 kaybım oldu. 5000 TL. İkramiye alacağım diye bir yola çıktım, 10 bin TL. Kaybım oldu. Bu işten ne anladım? Kim bu zararımdan sorumu? Mış gibi yapmasalardı ben bu komediyi yaşamayacaktım diyor.
- Velev ki çiftçiliği devam etmiş olsun. Çiftçiye zarar ettirmişsin, girdiler pahalı, para kazanmasını bırakın, adamı iflas ettirmişsin, toprağı sırtına yük olmuş. Ekse bir türlü ekmese yapacağı bir mesleği yoktur. Perişan ettiğin çiftçiye bir kıyak yapsan ne olur ki? Harap ettiğin ekonomik durumuna bir parmak bal süreceksin diye kırk dereden su getireceksin. Çiftçinin onurunu kıracaksın. Olur mu böyle olur mu?
- Daha önceleri de benzer işler yaptılar. Öğrencinin babasının üzerinde hurda bir arabası var diye öğrenciye başbakanlığın karşılıksız bursunu vermiyor. Ödemeli kredi veriyor. Yahu arabanın modeline bakmanız yeterli. Onu bile yapmıyorsunuz.
- Bir ara yine ev almak için banka faizlerini düşürdük diye vatandaşı sevindirdiler. Bankaya koşanlar şu cevabı aldılar: eee sıfır bina alırsanız düşük faizli kredi alabilirsiniz. Diğer binalar için düşük faizli kredi yoktur dediler. Yasayı çıkarırken bari açıklama yapın, vatandaş bankaya gitmesin. Yok önce mutlu edeceksin, sonra hayal kırıklığı yaşatacaksın. Burda da mış gibi yaptılar. 20 yıldır mış gibi yaşıyoruz... Bari bundan sonra bunu yapmayın..
