USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Örtülü ödenek neden yetmiyor ?

21-03-2022

Halk ekonomik krizle boğuşurken,

(T.C. vatandaşı Türk Milleti'nin) halkın vergilerinden oluşan, “örtülü ödenek”ten bir önceki aya göre, şubatta üç katı daha fazla tutarda harcama yapıldı mı yapılmadı mı ?

Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre,

Şubat ayında tüm kamunun faiz gideri,
10 milyon asgari ücretlinin maaşını geride bırakarak,
Ocak ayındaki 14 milyar 231 milyon 395 bin TL olan faiz giderlerinin toplamı,
geçen ay Şubat ayında 43 milyar 669 milyon 438 bin TL'ye çıktı mı çıkmadı mı ?

Gizli faiz harcaması: İslami borçlanma enstrümanları arasında yer alan
“Kira sertifikası gideri”nde de büyük artış ile Ocak’ta 540 milyon TL olan sertifika gideri, Şubat’ta 3 milyar 100 TL'ye yükseldi mi yükselmedi mi ?

Halkın vergilerinden oluşan "örtülü ödenekteki",
“gizli” harcamalara engel olunabildi mi ?

Yalnız, sadece bir kişi/makam tarafından kullanılabilen, hesabı sorulamayan ve halk arasında “örtülü ödenek” olarak adlandırılan harcama kaleminden, ocak ayına göre üç katı daha fazla harcama yapılarak,
"örtülü ödenek" harcaması, şubatta 169 milyon TL’ye ulaştı mı, ulaşmadı mı ?

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik sözde askeri hareketinin başladığı geçen ay,
iktidarın savunma harcamalarında da artış yaşanarak,
Ocakta 175 milyon TL harcanan aşağıdaki üç kalemde,
yani,
"Güvenlik ve Savunmaya Yönelik Mal, Malzeme ve Hizmet Alımları, Yapımları ve Gideri"
kaleminde, 405 milyon 257 bin TL,
silah ve teçhizat alımı için 145 milyon TL, teçhizatların bakım giderleri için de 123 milyon TL harcandımı harcanmadı mı?

Son yirmi yılda, bir şekilde sun'i zengin edilen müteahhitlere, geçen ay da “servet” ödenerek, Ocakta 700 milyon TL ödeme yapılmışken, “Müteahhitlik gideri” için Şubat ayında devletin kasasından 1 milyar 746 milyon TL çıktı mı çıkmadı mı ?

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın yetkilendirilerek kamunun sahip olduğu taşınır ve taşınmazları bir bir elinden çıkaran iktidarın bu uygulamasının sonucunda,
kasadan yüz milyonlarca TL’lik kira ödemesi
adı altında,
taşıt, bina, uçak, gemi, lojman, servis kiralama giderleri adı altında şubat ayında 400 milyon TL, özel kişi ve kurumlara ödendi mi,
ödenmedi mi ?

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, şubat ayında çok sayıda kamu kurumunun, Hazine’ye borçlanması adı ile kurumlara aktarılan para tutarı/ borç miktarı,
20 milyar 201 milyon 891 bin TL oldu mu olmadı mı ?

Bakanlığın verilerine göre,
özelleştirme iddialarının merkezinde yer alan BOTAŞ’a tek başına 14 milyar 660 milyon TL TCDD’ye 1 milyar 760 milyon TL,
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne 400 milyon TL,
Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na 140 milyon TL, TÜRKŞEKER’e 480 milyon TL borç verildi mi verilmedi mi ?

Buradan hareket ile sorulacak sorular;
tüm mali kurum ve kuruluşların yönetimi ve idaresi tek elden yapılmasına rağmen,
eğer,
mağdur edebiyatı yapılabiliyorsa,
OECD ülkeleri ortalama enflasyonunun 14 katı enflasyon ile stagflasyon altında ezilen halk nasıl bir yol izlemelidir ?

Henüz enflasyon aşamasında bu durumlar yaşanırken, tam anlamı ile stagflasyona girildiğinde, halk ne yapmalıdır ?
Çözüm önerileri nelerdir ?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?