Bununla da övünmekteyik ve gurur duymaktayık.
Eski-Yeni fark etmez; AT oynattığımız veotlattığımız yerlerde bizden habersiz işlere İZİN vermeyiz, RAZI olmayız.
Ol sebebten nâşidir ki;
"VAN MÜNÜT" çektik İsrail’i susturduk.
Mısır’da İHVAN-ı Müslümin’i destekledik SİSİ’yi pusturduk.
Suriye’ye girdik ESED’i durdurduk.
Libya’ya postu serdik muhalif Halife Hafteri’i sindirdik, Fayiz es-Serrac’ı başa oturttuk ve O’nu koruduk.
KATAR Kralı ve sülalesini bile (oraya gönderdiğimiz polisimiz ve askerlerimizle) biz KORUMAKTAYIK
“Dünya 5’den büyüktür” dedik, malûm 5’li çetenin dışındakilerin lideri olduk.
Nasıl ki, (Sabık Bakanımız Davutoğlu'nun söylediğine göre) "Ortadoğu'da bizden habersiz yaprak bile kımıldatmadık" ve artık bu gücümüzü ve marifetimizi Afrika ülkelerine de gösterdik ve yaydık.
Aha şimdi de DEMOKRASİ aşkına TUNUS’dayık.
Tunus’un başındaki Cumbaşkanı Kays Said denilen adam Tunus Meclisini FESHETTİ.
Tabii ki biz de derhal müdahale ettik ve “bu bir DARBEDİR” dedik ve bunun kabul edilemeyeceğini bildirdik ve bunu REDDETTİK.
Ancak, Tunus da, bizim bu tepkimize tepki etti ve bunun kabul edilemez olduğunu ve iç işlerine karışmış olmamızı ŞAŞKINLIKLA karşıladıklarını bildirdi.
Olmaaazzz, o la maaazzz !
Biz hâlâ oralarda söz sahibiyik.
Efendim şunu bilin ki (veya biliyorsunuz ki) 1574’te Osmanlı topraklarına katılan ( ve 1881’de elimizden çıkan ve Fransa’nın eline geçen) TUNUS, Kuzey Afrika’daki Mısır, Libya, Cezayir, Fas gibi yerler bizim eski bi vilayetimiz idi.
Eski Kaptan-ı Derya BARBAROS Hayrettin (HIZIR) Paşamızın ve kardeşleri ORUÇ ve İLYAS’ın o topraklarda at oynattığı ve deryasında KALYON-kadırga-sandal falan yüzdürdüğü yerlerden idi.
Bu itibarla ve hele de halen, Tunus’un (doğu) bitişiğindeki LİBYA’da asker bulundurduğumuz şu zamanımızda bizden izinsiz ve habersiz İHTİLAL yaptırır mıyık hiç ?
Alimallah ve maâzAllah ve de sübhânAllah; hîn-i hâcette, Libya’daki askerlerimizi derhal Tunus’a SOKARIK ve “DEMOKRASİMİZİ” oturtana kadar da otururuk ve oradan da çıkmazzık.
Zira, bakın hele oralarla ne kadar İÇİÇEYİK:
İç işlerimize bakan sayın Soylu Bakan’ımızın (geçen hafta çektiği bir nutukta) açıkladığına göre;
“Libya, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyormuş. Bu yüzden de oradaki çocuklar MAMA yiyemiyor ve SÜT içemiyorlarmış. Onun için, Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla oralara MAMA ve SÜT gönderiyormuşuz.Ve bu göndermemiz de, İHTİYAÇ ne kadar sürerse sürsün devam edeceğini” söylemiş.
Ve ayrıca, “Biz başka bir ülkeyiz”de demiş.
Çok da iyi etmiş.
Çünki biz, 5’li çeteden daha büyük bir ülkeyiz ve LİDERİZ !
Ne dersiniz, DEMOKRASİ aşkına ve de AÇLIK belâsına, böyle bi şey YAPMALI mıyık ve YAPARSAK eyi bir iş yapmış olur muyuk ?
