Ülkemizde partiler liderle doğar, liderle batarlar. Bu liderlerin yaş sınırı yok, emeklilikleri yoktur. Partilerini çok sevdikleri için ölünceye kadar partisinin başından gitmezler. Demokrasinin uygulayıcısı veya kurtarıcısı sayılan partiler, parti içi demokrasiyi asla uygulamazlar. Liderin karşısında kim aday olursa, onu parti üyeleri linç ederler. Hadi sayın Erdoğan'a karşı biri aday çıksın da gününü görsün... Çıkamaz tabii... Hadi Devlet Bahçeliye karşı bir aday çıksın... Çıkamaz... Hadi CHP'de veya saydığımız partilerde aday çıkıyorsa, bilin ki bu aday, liderin kendini meşru seçtirebilmek için çıkarmış olduğu danışıklı mecik adayıdır.
CHP'de Kılıçdaroğlu tek başına aday olsa, başka aday olmadığına göre bu kongre, demokratik olmaz, şaibeli olur, çünkü rakibi yoktur, muhalif delegenin oy vereceği ikinci bir alternatif olmadığı için seçilen Genel Başkanlığı meşru olamaz. Devlet Bahçeli bir ara rakipsiz aday olup seçiliyordu, eleştiri alınca, K. A.'yı formaliteden aday çıkarmaya başlamıştı. İşte Özgür Özel de formaliteden bir aday olarak çıkacak, Kılıçdaroğlunun işini kolaylaştıracak...
Birileri bir kaset kumpası ile Baykal'ı uzaklaştırdı ve yerine Kılıçdaroğlunu koydu... Şimdi bunu yapanlar Kılıçdaroğlu'ndan vazgeçerler mi? Atatürk'ün Türk Milliyetçiliği üzerine kurduğu partisinin başına Dersim'i bir soykırım gibi gören bir Dersimliyi getirmek çok ilginçtir. Özgür Özel'in yeni görevi hayırlı olsun... Bakın kargalar şimdiden gülmeye başladılar... Seslerini duyuyor musunuz? Saygılar.