USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

POLİSİMİZ VE VİCDANIMIZIN SESİ

08-04-2023

"Ateş Böceği misali yokuş aşağı inerken araçları gecenin yankısı idi mavi kırmızı ışıkları... Ve Zuhal bir pavyon kızı birkaç kuruşa pazarlıyordu önündeki aşk kokulu anahtarlıklarını... Naylon poşetli adamlar dolaşırdı çıkmaz sokak ötesi arka sokaklarda ve bir cinayet işlenirken faile meçhul bir zamanın birin de...''

Bu makalemi yııllar önce lise öğrencisi iken çıkartmış olduğumuz okul dergimizin bir köşesinde yazmıştım. Yaklaşık 1980'li yıllardı... Polis haftası için soyut bir şiirsel yazıydı içeriği... Bu makaleyi kalema alırken bir an düşündüm... Değişen sadece tarih ve zamandı... Polisin yaşam hakları ise geçen onca zaman bir adım boy ilerlememişti... Sanırım zorunluluk değil, aşk ve tutku mesleklerinden birisi olmasıydı bu olumsuz dünyası... Hayatta herşey insana dokunur ve ya dokanır!.. Gelmiş geçmiş tüm partiler cumhuriyetin ilk yılları hariç hiç bir zaman iktidarları dönemin de polisimize sahip çıkmadılar. Ve Türk polis teşkilatı bunlar yüzünden, "Sen benim kim olduğumu biliyormusun?" şekline evrilmişti... Sahi Türk polisi yaşıyor mu?

Sessiz çığlık da bir direniştir... Hak ve adaleti yaşayamayan nereden bilecekti ve nasıl anlatılacaktı bir kör gözlü olan siyasi iktidara kırmızının rengini, mavi nin evrensel kokusunu... Halen sendika hakkını yeniden kazanamamış, fazla çalışma ve mesailerinin ücretini hakkaniyetle alamayan, gece mesaisin de üniforma ve uygulama yapma tazminatın dan mahrum bırakılan, 12/36 saatlik mesai ve görev süresinin yasalaşamadığı atama sisteminin puanlama ile yapılamadığı koskoca bir güvenlik ordumuzdan bahsediyorum...

Hani herkes kendi vicdanının polisi idi ya... Neyse! Ne teşkilat ama... 1938 sonrası kimyası ile oynanan adam ve ekip kayırılması işine dönüşen bir teşkilattan bahsediyorum... Angaryaları bitmeyen, yazılan trafik cezalarından döner sermayeye destek alamayan, sportif faaliyetlerin tamamında yer alan ve asla vazgeçilemeyen şerefli ve onurlu meslekten bahsediyorum...

yıpranma payının bile uaş haddinden emeklilik durumunda yaş haddinden düşürülmesi vs... Hep tümü bunların insanca yaşamanı onurun sebebi idi... Polisimiz yorgun bende yorgunum... yorgunuz! Hayatın depremlerini yaşayan bir insan km ben... Herkese esenlikler dilerim. Türk polisi sağolsun var olsun dağ olsun...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?