USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

PURA VIDA

08-03-2023
KOSTA RİKA diye bir ülke.
-Dünyanın en huzurlu ülkelerinden biri olan Kosta Rika halkı partizanlık çukurundan çıkarak, bilinçleniyor!
Kendilerinin ve içinde yaşadıkları toplumun nasıl daha gelişebileceği ile ilgili düşünsel bir eylemle, komşularına ve bütün dünya ülkelerine bir deklarasyon yayınlıyorlar.
Diyorlar ki;
“Arkadaşlar siz birbirinizi yiyin, kavga edin.
Ben kapılarımı huzursuzluğa kapatıyorum, benden uzak olun.
Sadece ticarette size muhatap olurum.”
Ve hemen ayırımsız okarak fiili uygulamalara geçiyorlar.
-Akabinde bakanlarına “getirin bakalım bütçelerinizi, nerelere neler harcıyoruz?”
diye soruyorlar (?!?)
Halk, yönetime soruyor !?!
-Ooo silahlı kuvvetlere ne kadar para harcıyormuşuz.
Savaş yok, komşuların işine karışmak yok.
O halde orduya da gerek yok, kaldırıyoruz diyorlar.
-Dediklerini de yapıyorlar. 50 yıldır kimsenin,
hiç bir ülkenin işlerine karışmıyorlar.
Bu tutumları ile de 1987’de Nobel Barış Ödülü alıyorlar, ülkece.
Daha sonra iki adam parti kuruyor.
Tüzükleri mutluluk üzerine olduğu için adı da “Mutluluk Partisi” oluyor.
Seçiliyorlar.
Biri Başbakan, diğeri Millî Eğitim bakanı oluyor.
Mutlu olmak için ne mi yapıyorlar?
-Okullarda derslerin çoğu doğada yapılıyor. Çocuklar matematiği ağaç, çiçek sayarak öğreniyor. 
-İlkokuldan mezun olabilmenin bir şartı da beş yılda dikilmesi gereken ağaç kotasını tutturmak. (Türkiye'de kesinlikle uygutlanacak metot.)
-Finlandiya eğitim bakanı sık sık bu ülkeyi ziyaret edip feyz alıyor. (Bizde Finlandiya’nın başarısını biliyor fakat esin kaynağını bilmediğimizden,  Finlandiya'yı örnek almaya çalışıyoruz.!)
-Yazılı ve görsel medyayı halkı aydınlatmak için kullanıyorlar. (Türkiye'de önce medyacıların sadece medyacılık yapması sağlanarak, medya kültür alanında tutulacak.)
-Aydınlar ücretsiz seminerler veriyor halkı aydınlatmak için. (Türkiye'de de, her önüne gelenin aydın veya aydınımsı olmasının kriterleri netleştielecek ve akçeli işleri engellenecek.)
-Orduyu lağvettikten sonra beş üniversite kuruyorlar, oradan gelen kaynakla. (Türkiye jeopolitiği ile uyuşmayan yön)
-Halk doğuda, batıda ve kuzeyde başka diller konuşuyor. Üniversite mezunu her genç ise çok iyi derece İngilizce biliyor. (Bizim ise, çok daha önce herkesin "gerçek Türkçe" konuşmasını sağlamamız lazım.)
-Kimse kimsenin dilinin kaba ya da üstün olduğuyla uğraşmıyor. (Kültür farklılığı eksi değil, artı olarak değerlendiriliyor)
-Doğa mutlak korunuyor. Ağaç kesmek, gecekondu, avm yapmak kesinlikle yasak.(Dikkat avm yapmak kesinlikle yasak.!)
-Evlenmek mi istiyorsunuz; 6 haftalık kursa gitmek zorundasınız. Geçemediniz, yine gideceksiniz.(Kesinlikle Türkiye'de uygulanması lazım üstelik psiko testli olarak.)
-Anne-baba olmak mı istiyorsunuz, yine kurs. 
Çocuğunuzu içgüdülerinizle değil, bilinçli eğiteceksiniz. (Kesinlikle Türkiye'de de uygulanması lazım.)
-O kadar küçük bir ülke ki, dünyanın sadece binde 3’ü. Ama doğa ve canlı çeşitliliğinde kara parçası çok daha büyük olan ülkelerden çok daha önde. (Doğaya saygı)
-Dünyadaki bütün canlı çeşitliliğinin % 6’sı bu ülkede. 
-850 kuş çeşidi, 1200 orkide, 600 kelebek çeşidi vs.
(Dikkat! Dünya'nın binde 3'ü kara parçasında, Dünya canlı varlık çeşitliliğinin % 6'sı !)
Gelinen nokta itibari ile de;
- Halkın geliri, Avrupa halklarının 1/4’ü olmasına rağmen dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında son 10 yıldır 1. veya 2. ler
- Kişi başı ortalama yaşam süresi 79 yıl ile çoğu gelişmiş ülkeyi geride bırakıyorlar.
-Ordu yok, kavga yok, silâh yok.
- Halk adalete sonsuz güveniyor, kanunlar harfiyen uygulanıyor. (Kosta Rika'da hakimler var!)
-Basın özgürlüğünde 2017 yılında 180 ülke içinde 6. sırada yer aldı.
-Dünyanın 2.muz üreticisi, ananas ve kahve de önemli yer tutuyor.(Petrol Yok-Kavga Yok!)
-O beş üniversiteden mezun gençlerin dijital ürünler tasarlayıp satara…
[23:32, 06.03.2023] Ramazan Sevinç: Türk'ler ve Kızılderili  Olabilmek    06.03.2023
Uyuma Türk, uyursan öleceksin!
Uyma Türk, uyarsan öleceksin!
Amerikalı bir adam Londra'da bir restorana girdi.  İçeri girer girmez de, köşede bir Kızılderili'nin oturmakta olduğunu fark etti.
Tezgaha doğru yürüyerek, cüzdanını çıkardı ve yüksek sesle bağırdı.
"Garson! Bu restorandaki herkes için yiyecek alıyorum, şuradaki Kızıldereli  adam hariç!"
Böylece garson adamdan alacağı yiyeceklerin bedelini aldı ve restoranda Kızılderili hariç herkese bedava yemek sunmaya başladı.
Bununla birlikte, Kızılderili üzülmek yerine basitçe Amerikalı'ya baktı ve
"Teşekkür ederim!" diye bağırdı.
Kızılderili'nin bu davranışı adamı çileden çıkardı.
Amerikalı bir kez daha cüzdanını çıkardı ve "Garson! Bu sefer köşede oturan Kızılderili dışında bu bardaki herkes için şişe şarap ve ek yiyecek alıyorum!" diye bağırdı.  
Böylece garson yine adamdan tutan meblağ parayı alarak ücretsiz yiyecek ve şarap ikram etmeye başladı. Kızıldereli hariç bardaki herkes.
Garson yiyecek ve içecek servisini bitirdiğinde, bir kez daha kızmak yerine Kızılderili, Amerikalı adama gülümsedi ve "Teşekkürler!" diyerek bağırdı.
Bu ise, Amerikalıyı iyice öfkelendirdi.
Bunun üzerine tezgahın üzerine eğildi ve servis elemanına, 
"Bu Kızıldereli adamın nesi var?
Bu bardaki kendisi hariç herkes için yiyecek ve içecek aldım, ama kızmak yerine orada oturup bana gülümsüyor ve 'Teşekkürler' diye bağırıyor.
 Deli mi ??? " diye sordu.
 Garson Amerikalıya gülümsedi ve dedi ki,
 "Hayır, deli değil. Bu restoranın sahibi."
Eğer yönetebilirseniz, bırakın:
"Düşmanlarınız bilmeden sizin lehinize çalışsın"
 Şu anda küresellerin uyguladığı taktik ise:
Buradaki toplumun içinden, bu toplum ile (sanki) aidiyet bağı var(mış) görünen
ama
içi tamamen bu topluma karşıt olan,
yerli işbirlikçi, etki elemanı, kripto, etnik bakiye
nüvelerini, ayrı ayrı ama hepsi aynı hedefe yönelik çalışmalarını sağlayarak,
Her türlü güven ve itibar sağlayan toplumsal roller, titr'ler, kartvizitler sağlayıp, mesleklerde konuşlandırarak,
Türk Milleti'ne her türlü dezenformatik bilgi, haber, sosyoloji ile saldırmalarını sağlamak
ve hasılalarını yine kendi erekleri yönünde tekrar kullanıma sokarak,
Türk Milleti'ni, sanki kendi lehine çalışılıyormuş algıları ile oyalarak, her tarafını, her yönünü, oymak.
Üstelik bunu yapan elemanlarını,
Türk Milleti'nin değerli şahsiyetlermiş ve bütün uğraşıları Türk Milleti için'miş algısı ile birde
Türk Milleti'ne alkışlata alkışlata yapmak.
Uyuma Türk, uyursan öleceksin!
Uyma Türk, uyarsan öleceksin!
Sağlıcakla Kal Yüce Türk Milleti'm
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?