Tamam, yarın sabahtan itibaren memleketin bir ucunda, bi müddet sonra da öbür ucunda;
ORUÇ tutan Müslüman Kardaşlarımın, TUTMAYANLARI (sırasıyla) tenkid, tekdir, tehdid ve tedib etme, KÖTEK çekme ve hatta ÖLDÜRME (katletme) “ZAHMETİNE” katlanma ve dolayısıyla “SEVAB” (!) kazanma "HAK ve yetkileri" (!);
Her fırsatta HORGÖRÜ söz ve hareketlerinde bulunma dönemi başlayacaktır.
Gözünüz aydın, gönlünüz şen olsun.
Guinnes Rekorlar kitabı’na girecek KİLOMETRELİK sofra hazırlıkları ve PLÂNLARI yapılmıştır muhakkak.
Hoca efendiler de, acıklı birer müzik eşliğinde verecekleri FETVALARI, dağıtılacak AKILLARI, anlatacakları HİKÂYELERİ hazırlamışlardır herhalde.
N. NAKİTOĞLU’nun da, AĞLAYAN KÜTÜK Hadis-i Şeriflerini anlatarak ahâliyi AĞLATMA seansları; nereye nasıl SU kaçarsa orucun bozulacağı vaazları da başlayacaktır.
Tabii ki, “UFAK” birer ÜCRET mukabilinde.
Her zamanki gibi, gelecek sorular da bellidir:
-İMSAK vakti ne demektir, ne zamandır ?
-Ne zamana kadar SAHUR yemeği yiyebilirim ?
-Beyaz İPLİK, siyah iplik ne zaman ayırd edilir ?
-KUTUPLARDAKİ Müslümanların SAHURU ve İFTARI ne zaman olmalıdır.
-Unutup da bir şeyler yersem, ne kadarıyla orucum bozulur ?
-Pişirdiğim yemeğin tadına-tuzuna bakabilir miyim ?
-İftarı HURMA ile açarsam ne kadar, ZEYTİN ile açarsam ne kadar SEVÂB kazanırım ?
-Hocam, dişimde DOLGU var ABDESTİM geçerli olur mu ?
-Tırnaklarında OJE olan kadınlar, abdest alırken ojesini silmeli mi silmemeli mi ?
…
Hocalarımız da;
-Sahurda ve iftarda nasıl hareket edileceği, hangi duaların okunması gerektiği ?
-Hangi DUA kaç defa okursa, ne kadar SEVÂB kazanılacağı ?
-Hangi DUANIN okunmasının hangi hastalıklara ŞİFÂ olacağı, hangi BELÂDAN kurtaracağı ?
-Def’i-hâcet için, KENEFE hangi ayakla girilip hangisiyle çıkılacağı; otururken hangi, kalkarken hangi DUANIN okunacağı ?
- …
Hususlarında Mü’min kardeşlerimizi İRŞÂD eyleyeceklerdir mutlaka.
Ama maalesef, bu konular bi türlü tam oturtulamamaktadır.
İşte bütün bu ÇETREFİLLİ konuları tam bi VUZUHA kavuşturabilsek;
Ve de;
Şu KADINLARIN (ve yani, hâlâ SAÇI-başı AÇIK gezinenlerin) TAMAMINI TÜRBANA SOKABİLSEK;
Bizler de, değil 9-10 şiddetinde, 15 şiddetindeki DEPREMLERE bile dayanıklı BİNALAR yapabileceğiz ve;
Mazotlu benzinli veya güneşli falan değil, ENERJİSİZ bile gidecek TAYYARELER uçurabileceğiz !?
Ne dersiniz, ne düşünürsünüz YAPABİLİR miyiz ?
“YAPARIZ” deyin.
“YAPAMAYIZ” diyenleri de BOŞVERİN.
Çünkü Onlar KONUŞUR, bizler "YAPARIZ" !
