Görünüşte dünyada yüzlerce görüş, yüzlerce yol var. Gerçekte ise iki temel inanç, iki temel yol var:
Biri, Allah-u Azimüşşan’ın işaret buyurduğu yol. Bu yolun adı İSLÂMİYET. Bu yolun rehberleri, en başta peygamberler. Daha sonra binlerce, on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca mürşid-i kâmiller… Bu yolun sonu EBEDÎ SAADET… Yani CENNET…
Diğer yol ise, şeytanın gösterdiği yol. Şirk yolu, dalâlet yolu, küfür yolu, pislik yolu, zulüm yolu… Bu yolun rehberleri cinnî şeytanlar ve insî şeytanlar… Bu yolun sonu EBEDÎ HÜSRAN… Yani CEHENNEM…
Allah-u Teâlâ bütün insanları ve cinleri cennete davet ediyor. Bu davete “Lebbeyk!” diyerek icabet edenlerin adına mümin ve Müslüman deniliyor.
İnsanları cehenneme sevk etmek için çırpınan şeytanın davetine icabet edenlere yüzlerce isim veriliyor. (Ateist, deist, kapitalist vs…)
Şeytan, Allah-u Teâlâ’nın kudretini, azametini, saltanatının haşmetini en iyi bilenlerden. Ancak o Yaratıcısına ilk isyan edenlerden. Gururuna mağlup olmuş. Kibrini, gururunu put edinmiş, ilah edinmiş. Allah-u Azimüşşân da “imtihanın bir parçası kılacağı” bu azgın mahlûka kıyamete kadar mühlet vermiş.
Şeytan, Âdem Aleyhisselam’ın yaratılışından bu güne kadar kendini paralamış, uğraşmış, didinmiş, insanları Allah’ın dini olan İslâmiyet’ten, tevhit inancından, Allah’a kulluk etmekten uzaklaştırmak için bütün hünerlerini sergilemiş. En büyük zaferini ise 20. yüzyılda ve 21. yüzyılın ilk 20 yılında elde etmiş. Şeytanın yolunu takip eden sistemleri uygulayan ülkelerde Allah’ın bütün hükümlerine savaş açılmış. Allah-u Teâlâ, insanları insanlıktan çıkaran ve sonunda cehennemlik hale getiren bütün pis fiilleri yasaklamış. İslâmî literatürde o pis fiillere HARAM denilmiş. İçki, kumar, faiz, rüşvet, zina, livata (eşcinsellik), zulüm, gıybet, kibir, haset, katl, hırsızlık, şirkin her nevi, sıla-i rahmi kesmek, ana-baba hukukuna riayet etmemek yasaklanmış, haram kılınmış. Şeytan ise uşaklarına, Allah-u Azimüşşân’ın yasakladıklarını serbest kılmış, o pis fiilleri işlemeye teşvik etmiş.
Şeytan, insanlara dünyada da cehennem hayatı yaşatacak ve ruhen perişan ettirecek fiilleri teşvik ederken, Allah’ın helal kıldıklarını, insanları cennete sevk edecek bütün hükümleri yasaklatmak için çırpınmış.
Peki, bu mücadelenin, müsademenin sonunda ne olacak? Kesin şekilde şeytan ve şeytanın uşakları mağlup olacak. Şeytan ve şeytanın uşakları yüz üstü sürüklenerek cehenneme atılacaklar. Allah-u Teâlâ bizlere Kur’an-ı Azimüşşân vasıtasıyla o haşir meydanındaki manzarayı haber vermekte. Devamlı okuduğumuz Yasin Suresi’nin 60 ve 61. ayet-i kerimelerinde bakınız Rabbimiz (c.c.) mealen ne buyuruyor:
“Ey Âdemoğulları! (Ben) size: ‘Şeytana kulluk etmeyin! Çünkü o size apaçık bir düşmandır ve bana kulluk edin! Bu dosdoğru bir yoldur’ diye (tavsiye ederek) ahdetmedim mi?”
Şeytan ve şeytanın uşakları, cehennem hapishanesinde ebediyen kalacaklar. Bu, onların bu dünyada iken yaptıklarının karşılığıdır. Dünyada yaptıkları nedir? Allah’ın helal kıldıklarını yasaklamak, haram kıldıklarını serbest bırakmak, Allah’ın hükümlerine sed çekmek, Allah’ın diniyle, Allah’ın kitabıyla, Allah’ın peygamberiyle savaşmak… Bu yaptıklarından dolayı bu dünyada da mağlup olacaklar, perişan olacaklar, zelil olacaklar…
Ey insanlar! Şeytanın cicili bicili sistemlerine, süslü püslü laflarına, yalanlarına, hilelerine, demagojilerine kanmayın, aldanmayın. Biz Müslümanlar için, sivrisineğin kanadı kadar kıymeti olmayan ve “E’ûzu billahi mine’ş şeytânirrâcîm” sözünü söylemekle bize zerre kadar zararı dokunamayacak olan ve neticede cehennemin en dibinde yanacak olan bir mahlûkun yolunu takip etmeyin! Hazır ortalık sütliman olmuşken ve şeytan da ne yapacağını şaşırmışken, Allah’ın dinine dönün! Yönünüzü cennet istikametine çevirin!..