Gerek iktidar kanadı,
Gerek muhalefet partileri CHP ve İyi Parti ve diğerleri,
Gerekse sivil toplum kuruluşları,
Hayatın ve toplumun gerçeklerinden o kadar uzaklar ki,
Saçma sapan suni gündemlerle halkı uyutmaya devam ediyorlar.
Halk ise uyutulmaya meyilli bir durumda olmalı ki kılı kıpırdamıyor.
Yaşanan bunca sorunlara rağmen.
Her hafta Türkiye,
Halkın işine ne kadar yarar oda tartışılır, bir suni bir gündemle meşgul ediliyor.
Buna mukabil,
Bir avuç duyarlı aydın,
Yazar ve akademisyenin çırpınışları da fayda vermiyor bu rezalete.
Oysaki!
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan ekonomik sorun,
İflas eden ekonomi,
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de sivil toplum kuruluşları tarafından dile getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan, terör olaylarına çözüm üretme,
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından çare üretilemiyor,
Buna mukabil şehit haberleri gelmeye ve ocaklara ateş düşmeye devam ediyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan 6 milyona yakın Suriyeli mülteciler sorununa,
Ne iktidardan,
Ne muhalefetten
Ne de STK’lardan somut çözüm üretilmediğini bu noktada adımlar atılmadığını görüyoruz,
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan işsizliğe;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından çare üretilmediğini, dile getirilmediğini görmekteyiz,
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan yokluk yoksulluk ve açlığa;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından çare üretilmiyor, üretilemiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan 3600 özlük hakları;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan 1 milyonu aşkın EYT’lilerin durumu;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan eğitimin içler acısı durumu;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Nede STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan atanamayan öğretmenlerin durumu;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan tarımın içler acısı durumu;
Ne iktidar tarafından
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan hayvancılığın içler acısı durumu;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan hizmet sektörünün içler acısı durumu;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan dövizin tavan yapması, altın fiyatlarının tavan yapması; Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Nede STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan turizmin can çekişir hali;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan icralık ailelerin, kredi borcuna saplanan ailelerin sorunlarına çözüm noktası;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan kadın cinayetlerine yönelik atılması gereken somut adımlar, çözümler;
Ne iktidar tarafından,
Ne muhalefet tarafından,
Ne de STK’lar tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan adaletin yok edilişi;
Ne muhalefet
Ne de sivil toplum kuruluşları tarafından gündeme getirilmiyor.
Ülkenin gerçek ve esas gündemi olan devletin yönetim sorunu;
Ne muhalefetten
Ne sivil toplum kuruluşları tarafından gündeme getirilmiyor,
Getirilmesini bir kenara bıraktık,
Hiçbirinden tık yok adeta iktidarın borazanlığını yapıyor desek yeridir.
Peki neyle avutuluyoruz toplum olarak iktidar ve muhalefet partileri tarafından,
Bir hafta diyanet,
Bir hafta Abdulhamid,
Bir hafta Osmanlı,
Bir hafta Ayasofya,
Bir hafta şu,
Bir hafta bu,
Eften püften suni gündemlerle...
Bu ve buna benzer saçma sapan,
Toplumun hiçbir sorununa faydası olmayan suni gündem ve kısır döngü iç çekişmeler sürüp gidiyor ve ülke olarak her geçen gün uçurumun kenarına bir adım daha sürükleniyoruz.
Bakıyorsunuz ülkenin kurucusu Atatürk’e diyanetin en üst kademesinden hakaretler lanetler yağdırılıyor,
Ne muhalefet partilerinden ne sivil toplum kuruluşlarından ne da silahlı kuvvetlerin komuta kademesinden çıt çıkmıyor,
Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, Atatürk’e hakaret ediliyor çıtı çıkmıyor,
Maç seyreder gibi izliyor adeta gelişmeleri,
Bugünkü haftalık CHP’nin grup toplantısında dost bizi bahçede görsün misali konuya yüzeysel değinip geçiştiriyor maksat konuştu desinler...
Diğer muhalefet lideri Akşener’in de Kılıçdaroğlu’ndan kalır yanı yok,
Atatürk’e cuma hutbesinde hakaret ediliyor, lanetler okunuyor
Hanımefendi de 5 günden beri ortada yok çıtı çıkmıyor,
Bugün toplumun yoğun tepkisinden olsa gerek partisinin haftalık grup toplantısında konuya değiniyor.
Beş günden beri neredesin Sayın Akşener demezler mi insana.
Üstelik milletvekillerin, il, ilçe başkanların Ayasofya’ya gidiyor gözleri önünde Atatürk’e hakaret ediliyor, lanetler okunuyor çıt çıkarmıyorlar çıkaramıyorlar, çıkarmalarını geçtik birde bakın biz buradayız der gibi caminin içinden selfi çekip sosyal medyalarında paylaşıyorlar utanmadan.
Sözün kısası toplum olarak uyumaya ve uyutulmaya devam ettiğimiz sürece, iktidar partisi de muhalefet partileri de bizleri, sizleri kullanmaya devam edecekler bilesiniz!
