MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN İŞARET ETTİĞİ MİSAKI MİLLİ SINIRLARIMIZ İÇİNDE OLAN SURİYEDEKİ TOPRAKLARIMIZI 100 YIL SONRA GERİ ALIYORUZ. ŞÜKÜRLER OLSUN. SEN ORDUMUZA YARDIM ET ALLAHIM.
SURİYE MİLLİ ORDUSU ASKERİMİZİN DESTEĞİ İLE TEL RIFAT, HALEP, İDLİP VE HAMA'YA GİRDİLER. YAKINDA MEMBİÇ'E, KOBANİ'YE, HASEKE'YE DE GİRECEKLER. PKK'NIN HAYALLERİ SUYA DÜŞECEK İNŞALLAH. DUALARIMIZ MEHMETÇİKLE OLSUN. TIRNAKLARINA TAŞ DEĞMESİN. ALLAH KORUSUN...
Akşam Suriyeli bir akrabamızda idik. Bu Halep çıkarması üzerine konuşuyorduk. 12 yıl önce daha Halep'te iken gördüğü rüyayı bize anlatınca hepimiz duygulandık. Rüyasında çok çileli, sıkıntılı bir rüyadan sonra Türk Askerinin gelip Halep kalesine Türk bayrağı diktiğini görmüş ve mutlu olmuş. 12 yıl önce bunu amcalarıma anlattım, şahitler dedi. Ve şimdi Halep kalesine Türk Bayrağı çekilmiş, benim rüyam 12 yıl sonra gerçekleşti dedi ve devam etti:
Biz Beşar Esat'tan kurtulduk şükür, varsın Türkiye bizi yönetsin artık. Biz gönül rahatlığı ile vatanımıza dönebiliriz dedi. hepimiz de duygulandık, hem sevindik. Türkiye'de mülteci düşmanlığı yapanlara hep şunu söylerdim:
Biz Halep'i almadan Suriyeli mülteciler dönemezler. Çünkü Beşar gençleri 8 yıl süren askerliğe alıyor. Ve müslüman müslümanı öldürüyor, adam neden askere gitsin ki? Ayrıca sembolik bir af çıkarır, üç yıl sonra istihbarat Türkiye'ye kaçanları tek tek sorguya çeker. Suriye istihbaratının sorguladığı kişi eve sağlam dönemez. Ya öldürülür, ya da işkenceden kafayı yer, kalan ömrünü mecnun gibi yaşar.
Evet gecikmeli de olsa Halep'e kadar aldık şükürler olsun. Artık dua zamanı, artık mülteciler gönül rahatlığı ile topraklarına dönebilirler. Zaten ülkemizdeki Suriyeli mültecilerin yüzde 90'ı Halep ve Türkiye sınırına yakın yaşıyorlardı. Bu nedenle mültecilerin yüzde 90'ının geri döneceklerini düşünüyorum.
O zaman evlerin, dükkanların çoğu boş kalır, mal sahipleri kiraları, fiyatları düşürmek zorunda kalırlar herhalde diye umut ediyorum. Ama savaş, Corona ve deprem anlarını fırsata çeviren vicdansızlar vardır. Fiyatların düşeceğinden şüpheliyim. Ölüm pazarında müslümanın müslümanı ezdiği, soyduğu bir çağda yaşıyoruz. Allah vicdan vere...
Devletin, hükümetin müdahalesi olmadan fiyatları düşürmezler. En doğrusu Almaya'nın yaptığı gibi yapılmalıdır. Almanya'da kiracı malsahibi ile muhatap olmuyor. Belediye ile direk muhataptır. Evini işyerini kiraya vermek isteyen mal sahibi belediyeye müracaat ediyor. Kiracıyı belediye buluyor. Fiyatları belediye belirliyor. Kirayı belediye tahsil ediyor. Vergisini kesip malsahibinin hesabına yatırıyor. Hem malsahibi vergi kaçıramıyor, hem de kiraları istediği gibi yükseltemiyor. Bir işi insanların insafına bırakmayacaksın. Yaslarla kıskıvrak bağlayacaksın ki huzur bulasın...