Ayasofya’da Dans Serbest, Namaz Yasak!
Ülkemiz gitgide tuhaflaşmaya başladı. Zaten çoktan tuhaflaşmıştı, ancak iyiden iyiye ölçü endaze kaçtı. Geçen yazımızda bazı misaller verdik. Misallere devam edelim, kararı siz verin…
Bakınız geçenlerde bir af çıktı. 90 binden fazla mahkûm hapishaneden çıktı. Bunlar arasında kimler yok ki? Uyuşturucu satanlar, adam öldürenler, adam yaralayanlar, hırsızlık yapanlar, çocuklara dâhil, tacizde bulunanlar, elhasıl aklınıza ne gelirse hepsi var. Nedense bir tek; 18 yaşından küçük kızlarla evlenenlere, 28 Şubat postmodern darbesi sürecinde özel Kur’an kursu açtı diye yakalanıp da 28 senedir içerde olanlara af yok…
Bazı bilgileri üst üste koyunca ortaya “ürkütücü” bir tablo çıkıyor. Meselâ alın size capcanlı bir örnek: Koskoca Diyanet İşleri Başkanı, Kur’an’ın hükümlerini söyledi diye hakkında dava açılması talep ediliyor. Ankara Barosu başta olmak üzere “dava açılmasını talep edenlerin” elinde kapı gibi belge varmış. İstanbul Sözleşmesi… Bu sözleşmeye göre halkımızın “i…lik”, “pezevenklik” diye tavsif ettiği fiillerde bulunanlara en ufak söz söylenemeyecekti. Söylediniz mi yandınız…
Bizim dinimizin adı İslâmiyet. İslâmiyet’in de iki temel kaynağı var. Kur’an ve hadis. İcmâ-ı ümmet ve kıyas-ı fukaha ise bu iki temel kaynaktan alınma… Bu dört delillerden alınma hükümler fıkıh kitaplarında mevcut. Bütün o kaynaklara göre, İstanbul Sözleşmesi’nin koruma altına aldığı bütün bu fiiller, “en büyük suç” olarak görülmekte. Bu suçu ve cezayı tespit eden ise Allah-u Azimüşşân ve Allah’ın hükümlerini açıklayan Peygamber Efendimiz (a.s.m.)… İstanbul Sözleşmesi’ne göre, Kur’an’ın ve hadislerin bu hükümleri de açıkça söylenemeyecek…
Avrupa Birliği (AB) işi daha da ileriye götürebilir. İlerde, Hıristiyanlara, Yahudilere yan bakılmasının yasaklanmasını isteyebilir. Cihatla ilgili ayetlerin ve hadislerin okunmamasını ve yasaklanmasını isteyebilir. Bu da Kur’an’ın ve dinimizin neredeyse üçte ikisinin yasaklanması demek… “Hadi canım sen de” diyebilirsiniz… Zaten böyle diye diye bu noktaya geldik… Neden bir ara “İnneddiyne ‘indellahi’l İslâm” hükmünün hutbelerde okunması kaldırılmıştı? Neden yeni nüfus cüzdanlarında din hanesi ve orada İslâm yazılması yok?.. Neden erkeğin aile reisi olduğu hükmü kaldırıldı? Neden zina suç olmaktan çıkarıldı?
Bir zamanlar tek parti devrinde, Ezan-ı Muhammedî’nin aslî şekliyle okunması yasaklanmıştı. Kur’an öğrenilmesi ve öğretilmesi yasaklanmıştı. Çocuklar mağaralarda, ahırlarda, gizli kuytu yerlerde Kur’an öğreniyorlardı. Günümüzde böyle bir yasak yok. Ancak bu defa da Kur’an’ın muhtevası, özü, ruhu yasaklanmak, bütünüyle ortadan kaldırılmak isteniyor. Yani içi boşaltılmış bir İslâmiyet, hükümleri yasaklı, ancak Mushaf’ı serbest bir Kur’an-ı Kerim…
Demokrat Parti iktidarı, 5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu çıkarttı. 31 Temmuz 1951’de Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kanun, 69 yıldır mer’iyette ve dünyada eşi benzeri olmayan bu kanun hâlâ kaldırılamadı. Halkımızın İ…leri Koruma Kanunu diye tavsif ettiği İstanbul Sözleşmesi ise, tuhaf bir şekilde 26 dakikada Meclis’te kabul edildi ve Meclis’teki bütün partiler “evet” oyu verdi. Yine tuhaftır, bu kanun yapısı itibariye Anayasa’dan bile üstün durumda. Yani yan bakamazsınız, Anayasa Mahkemesi’nde dava açıp iptalini isteyemezsiniz… Siz şu tuhaflığa bakınız ki depremin artçı şoklarını ve tusunaminin yıkıcı etkilerini gördükten sonra bu sözleşmeye neredeyse bütün AK Partililer de karşı çıkmakta. Sizce bu durumda bir tuhaflık yok mu?
İçime oturan bir tuhaflıktan daha bahsetmek isterim. Geçenlerde zenginliğiyle ünlü, jet sosyeteye mensup bir hanım Ayasofya Camii’nde bir “etkinlik” düzenledi ve bir “performans” sergiletti. Bir kadıncağız camiin içerisinde, dün namaz kılınan bugün namaz kılınması yasak olan mahalde dans etti. İsterse o dans birkaç saniye sürsün, maksat hâsıl olmuştu. Jet sosyete hanım onu resimletmiş, sosyal medya hesabına koymuş ve arkadaşlarına hava atmıştı. Ve o hanıma hiçbir şey denilmedi, hiçbir işlem yapılmadı. Fatih Sultan Mehmet’in ve muhteşem fethin yadigârı mabette namaz kılmak yasak, dans etmek serbest. İşte beyim, yeni Türkiye bu!..