Değerli dostlar, son günlerde yaşanan siyasi tiyatrolara bakınca aklıma meşhur bir söz olan ‘izahı olmayanın mizahı olur’ sözü geldi. Dikkat ediyor musunuz bilmiyorum ülkenin gerçek gündemi tamamen rafa kalktı; her zaman olduğu gibi suni gündemlerle savrulmaya başladı yurdum insanı, hayale bile gelmeyecek, hayal dahi edemeyeceğimiz siyasi tiyatrolarla emperyalistlerin değirmenine su taşımaya devam ediyorlar. Düşünsenize sayın Bahçeli umut hakkı verilsin bebek katili gelsin mecliste konuşsun diyor. Merak ediyorum bu sözü bahçeli mi söylüyor yoksa birileri söylemesini mi istedi ondan ötürü mü söylüyor. On yıl düşünsem aklıma dahi gelmezdi bahçelinin bebek katilinden umut beklemesini. 1999 yılından Kenya’dan paketlenip teslim edildiğinde ne diyordu bebek katili. Türk devletinin hizmetindeyim emrindeyim ne derseniz yaparımdan geldiğimiz duruma bakar mısınız? Sayın Erdoğan elinde maşa varken ateşe atmıyor elini sayın Türkmen beyimiz onun yerine zaten herşeyi söylüyor.
Bu sözleri normal bir zamanda sivil bir vatandaş söylese teröre destek vermekten ters kelepçe edip sorgusuz sualsiz Silivri’ye paketlerlerdi. Düşünsenize Ümit Özdağ içerde tutulurken Öcal’anın dışarı çıkarılması isteniyor kim tarafından ülkücü milliyetçi bahçeli tarafından. Bide seçmen kitlesine şunu aşılamışlar siz bilmezsiniz aklınız ermez bahçeli böyle konuşuyorsa vardır bir bildiği masalına inandırmışlar.
Gülemisin ağlaya mı.
Diğer bir husus CHP’nin C. Başkanı aday belirleme tiyatrosu, adayımız kim olsun, Ekrem bey mi olsun, Mansur bey mi? Ön seçimle belirleyeceklermiş kim seçecek bu adayı CHP üyeleri. Yani CHP üyelerinin seçtiği bir adayı Tüm Türkiye’nin adayı olarak Türk halkının önüne çıkaracaklar. Şunu anlarım CHP’de kimi C.başkanı adayı görmek istersiniz diye partlili partisiz isim belirtmeksizin tüm halka sorsalar amenna sadece CHP üyelerinin önüne Ekrem beyi çıkartıp, Mansur beye de sende katılır mısın demek abesle eştigal bir durum. Ülkücü camiadan gelen birisine CHP marjinal seçmeni Ekrem bey ile Mansur bey arasında tercih yap dediğin de kimden yana tercihini kullanacağı akla kara gibi net. Yani özgür beyin siyaset anlayışına hayran olmamak elde değil. Akıl mı fişkırıyor zeka mı bilemedim. CHP tarihinin en zeki, en kalibreli genel başkanı böylesini CHP tarihi bir daha asla görmez sanırım. Yani 16 milyonluk CHP camiasında sadece iki kişi var Ekrem ve Mansur bey günlerden beri Ekrem beyle yatıyoruz, Mansur beyle kalkıyoruz davulu Ekrem bey, Özgür beyin omzuna asmış istediği gibi çalıyor istediği gibi oynuyor. Mansur bey de bu oyunda ben yokum diyor. Öyle görünüyor ki yazın bir kenara bu sözümü Mansur bey seçim sürecinde kendisine yeni bir yol haritası çizip adaylık sürecine girecek süreç öyle gibi görünüyor. Görünen köy klavuz istemez misali.
Diğer bir husus halkın artık hiçbir siyasi partiye güveninin kalmaması gerçeği yapılan bütün kamuoyu araştırmaları bu gerçeği gözler önüne seriyor. Çünkü tüm siyasi partilerin hepsi kayıkçı kavgasından öteye giden bir icraatlarının olmadığı aşikar bir durum.
Dikkat ediyor musunuz değerli dostlar, hiçbir siyasi parti lideri bir ikisi kısık ses hariç parlementer sistemi konuşmuyor, kuvvetler ayrılığını konuşmuyor, başkanlık sistemi gibi bir ucube yönetim şeklini nasıl kaldırabiliriz diye konuşmuyor hepsi kanıksamış gibi özellikle CHP avucunu ovalayıp duruyor bu yetkilerin tamamı bana ne zaman gelecek hayali ve planı kuruyor. Oysaki Türkiye’nin en büyük ve en önemli sorunu bu başkanlık sistemi olduğu gerçeğini sağır sultanlar dahi biliyor. Bir siyasiler körlere sağırlara oynamaya başladı maalesef görmezden geliyor. Unutulmamalıdır ki isimler çok önemli değil, ha Tayyip, ha Ekrem, Ha Mansur, ha Ali ha veli bu yetkiyi kime verirseniz verin güç hastalığa kapılır. Önünde hiçbir kurum duramaz çünkü tüm kurumlar kanun hükmünde kararname ile iki satır yazıya bakıyor. 85 milyonun kaderi bir kişinin iki dudağı arasına tahakküm ettirilmemesi gerek. Burdan tüm siyasi partilere çağrı yapıyorum lütfen bu konuyu gündeme taşıyın.
Son olarak genel geçimlerden bu yana 2, yerel seçimlerden bu yana da bir yıla yakın bir zaman dilimi geçti. Halk hergeçen gün daha da yoksullaştı, daha da fakirleşti. Esnafından, işçisine, çiftçisinden, sanayicisine herkesim mutsuz, huzursuzve kaygılı. Artık mızrak çuvala sığmıyor maalesef. Özellikle yeni Seçilen belediye başkanları milletvekilleri maalesef sınıfta kaldı. Halkın umudu olmaktan uzak bir siyasi anlayışla, halkın gerçek gündeminden uzak raydan çıkmış tren misali yol almaya devam ediyorlar. Unutmamaları gereken bir durum var ki zaman.
O zaman ki insan oğlunun hükmedemediği tek gerçek bir yıl nasıl geçtiyse kalan yıllarda o kadar çabuk ve hızlı gelir o vakit halkın karşısında ne söyleyecekler merak ediyorum. Ama olan ülkeye oluyor, memlekete oluyor millete oluyor. Değerli dostlar naçizane önerim. Lütfen ülke gündemine duyarlı olalım. Susmakla kötü gidişata sessiz kalmakla bir çare olacak düşüncemiz var ise bu mümkün değil. Gerek partili gerek partisiz tüm halkın ülke gündemine duyarlı olması ve siyasi partilere bu noktada baskı unsuru oluşturması gerek. Halkın iradesinin üzerinde hiçbir güç yoktur. Şairin dediği gibi ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”
Bu vesileyle hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
