Dün 12 Eylül idi. Bundan 40 yıl önce netekim diyen bir general, darbe yaptı, binlerce ülkücüyü cezaevlerine doldurdu. İşkencelere tabi tuttu. Suçlu olmayanlara da işlemedikleri suçlar imzalattırıldı. Kiminin işkenceden çocuğu olmadı.
'Neden iki yıl önce darbeyi yapmadınız' diye soranlara, 'olgunlaşmasını bekledik' dedi. Bu iki yıl içersinde üç bin vatan evladı daha öldürülmüştü.
Ölenlerin anaları gözüyaşlı, eşleri dul, çocukları yetim bırakıldı. Şunu anladık ki, sağdan ve soldan gençleri öldürterek darbeye olgun zemin hazırlayanların Kenan Evren ve ekibi olduğunu öğrenmiş olduk.
Meğer kendi ülkesinin gençlerine tuzak kurmuşlar ve birbirine düşürmüşler. Darbeden hemen sonra Amerkan istihbarat yetkilileri; "bizim çocuklar yaptı" açıklamasını yapınca, darbecilerin ajan olduklarını da öğrenmiş olduk.
Eşitlik olsun diye bir sağdan bir soldan astık dedi Evren efendi. Ancak 9 ülkücü, 5 solcu asıldı. Bu mu eşitlik. Rüşveti engelleme konusundaki soruya, "iki kişi arasında yapılan bir şey. Alan razı veren razı" dedi ve rüşveti adeta meşrulaştırdı.
Peşinden gelen Özal, "benim memurum işini bilir" dedi. MHP davasında idamla yargılanan 600 kişilik davada, eski AP'lilerden birisi Demirel'e; "MHP'lilerin parası olmadığı için, onları savunacak avukat tutamamışlar. Avukat yardımı yapalım" deyince, Demirel; "Biz onlara gümrük tekel bakanlığını verdik, naaptılar?" demiş.
Yani neden rüşvet yiyip bakanlığı soymadılar. Soysalardı, bugün avukat tutacak paraları olurdu demeye getirmiş. Gazeteciler, Kenan Evren'e sormuşlar; "Siyasi liderlerin hepsi serbest bırakıldı. Türkeş neden bırakılmadı" diye sorunca, Evren direkt; "Dnun sahibi yoktu" dedi.
Erbakan'ın bırakılması için Suudi Arabistan 1 milyon dolar yardım yapmış. Diğerlerini masonlar desteklemiş. Türkeş sahipsiz kalmış, bu nedenle 5 yıl fazladan yatmış oldu.
Evet Rusya çökünce, Nazım Hikmet ve arkadaşlarının Rusya'dan maaş aldıkları ortaya çıktı. Ülkücüler Amerikancılıkla suçlandılar. Bir tanesinin dahi dış ülkelerden para aldıkları görülmedi.
Bu nedenle geçen zaman içerisinde mhp ve ülkücülerin karşılıksız bu vatanın gerçek sevdalıları olduğu anlaşıldı artık. PKK ile savaşan asker, polis ülkücü, şehit, gazi olan ülkücü. Diğerleri bir şekilde başka bölgelere tayin yaptırarak savaşa gitmiyorlar.
Garibim ülkücüler şehadete gönüllü gidiyorlar. Bakıyorsun ülkücü gönüllü olarak Karabağ'da, Bosna'da, Suriye'de, Afganistan'da, Libya'da. Şehit olanlar da ülkücüler.
Kısacası ülkücüler bu ülkenin sigortası olduklarını ispatladılar. Ermenilerden özür dileyenler, öyle ise darbenin 40. yılında MHP ve ülkücülerden de özür dilemeliler ve devletimiz ülkücülere itibarlarını iade etmelidir.