USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

VA'DLER ve HAKİKATLER!

28-05-2021
Aman haaa aman, DEFİNE veya HAZİNE haritaları satanlara veya bööle şeyleri VAAD edenlere sakın İNANMAYIN !
Vallahi biliyorum:
Bir ara Malatya’da bu işin alenen yapıldığı ve yani haritaların açıktan satıldığı kahvehane olduğunu biliyorum.
Ve görüyorum ki bu iş zamanımızda BOYUT, şekil ve vasıf değiştirmiş ve devam ettirilmekteymiş.
Efendim, aha şurayı KAZIDIM, burayı EŞELEDİM, orada BULDUM, burada ÇIKARDIM falan ettim filan eyledim …
İNANMAYIN sakın !
Bilinen bir fıkradır:
Adamın biri, PADİŞAHLIK zamanında çok meşhur ve müthiş bi DOLANDIRICI imiş. Özellikle de DEFİNE ve HAZİNE haritalarının olduğu yerlerin haritalarını satar ve bu suretle de, emeksiz-zahmetsiz çarçabuk zengin olmak isteyen UYANIK geçinen AHMAKLARI dolandırır ve onların DESTEKLERİNİ sağlarmış.
(Zamanımızda da, hem böyle DOLANDIRAN ve hem de DOLANDIRILAN insanların canlı örnekleri ve mesela CET FADIL, ÇİFTLİKBANK'ın TOSUNCUK çoçuğu ve BİTCOİN'in CEO'su ve daha evvelki BANKER KASTELLİ ve Banker Yalçın vs gibi mebzûl miktarda, yani SÜRÜLER halinde gözlerimizin önündedir ya, demek ki zaman geçse de vaziyet değişmiyormuş)
Bu adamın Memlekette dolandırmadığı adam kalmamış ve bunun bu “MARİFETİ” de Padişah hazretlerinin kulağına kadar gitmiş.
PADİŞAHIMIZ çok uyanık ve aslında herkesi DOLANDIRABİLECEĞİNİ zanneden ve hatta DOLANDIRAN ve hatta bu MARİFETİ dolayısıyla PADİŞAH olmuş birisi imiş. ŞAHSI üzerinde kabul ettiği bu “ÜSTÜN” vasfına güvendiği için kendinden “ÜSTÜN” birini kabul edememiş ve onu GISGANMIŞ ve o Dolandırıcı ile tanışmak ve onunla AKIL-ZEKÂ yarışmasına girmek istemiş ve
“Çağırın şu herifi, gelsin ve beni de dolandırsın da görelim hele” demiş.
Tabii ki, aksi iddia edilemeyecek şekilde, ZAPTİYELER tarafından tanınan ve her zaman için zaptiyelerce ona KORUMA sağlanan ve DESTEKLENEN bu Adam tanındığı ve bilindiği için derhal derdest edilmiş ve Padişah hazretlerinin huzuruna getirilmiş.
Padişah hazretleri KÜKREMİŞ;
“Ulan, memlekette dolandırmadığın, GANDIRMADIĞI adam kalmamış. Haydi bakalım beni de GANDIR ve DOLANDIR da görelim marifeti” demiş.
Meşhur Dolandırıcı boynunu bükmüş ve ne kadar İNKÂR etmiş ve AF dilemişse de Padişah hazretleri inanmadığı ve MUTMAİN olamadığı için DOLANDIRILMAKTA ISRAR eylemiş.
Bizim Dolandırıcı da nihayet dayanamamış ve
“Devletlû ve âtûfetli Padişahım, bu iş hemencecik olmaz; bunun âleti-edevâtı, usûlü-erkânı vardır. Bunlar da şu anda bende mevcut değildir ve hem epeyce pahalıdır ve hemin de, muhatabım sizin gibi ZEKİ ve bu işten “ANLAYAN” bi insan olduğu için bu hususta epeyce düşünüp TEFEKKÜR etmek lazımdır. Zira siz haşmetlû Padişahımı GANDIRMAK GOLAY mıdır ?
“Siz, bunun masrafını karşılayacak sermayeyi bana ihsan eyleyin, biraz da zaman tanıyın, ben de gelip sizi DOLANDIRAYIM” demiş.
Bu teklif ve izahat Padişahın AKLINA yatmış ve bi kaç kese ALTIN verip bizim Dolandırıcıyı yollamış.
Dolandırıcımız bu işlem için 3 gün müsaade istemiş imiş ya …
Aradan 3 gün geçmiş, dolandırıcı gelmemiş; Padişah sinirlenmiş, ama belli etmemiş. Bi 3 gün daha geçmiş, daha çok sinirlenmiş. 3’üncü 3 günün bittiğinde vezirini çağırmış ve “nerede kaldı ulan bu Dolandırıcı, hani gelip beni dolandıracaktı ya” deyince vezir efendi utana sıkıla;
“Padişahım, o adam sizi ilk gün zaten DOLANDIRDI, yeniden gelmesine heç bi lüzum kalmadı. Hâlâ anlamadınız mı ? “deyivermiş.
***
Ve yine (çok eski bi zamanda yani) Padişahlık zamanında; padişahların, MARİFET gösterenlere, yenilik yapanlara altın ikram ettikleri ve yani İNNIVEYŞIN (inovatıon) yapanları ödüllendirdikleri zamanda, FUKARALIK canına “TAK” demiş, ASGARİ ÜCRETİN de altında çalışmak zorunda kalmış ve “TAVSİYE” üzerine 3 ÇOCUK yerine 5 çocuk yapmış bi adam, bi ATI 3 sene sonunda KONUŞTURABİLECEĞİNİ iddia ederek KÜLLİYE makamına müracaat etmiş. Ve bu işe uygun bi AT almak ve bunu eğitip öğretmek için 3 sene müddet ve bunun masrafı için epeyce de yüklü bi ALTIN ücret istemiş.
Hayret bi şey, AT KONUŞABİLİR mi yahu ?
Ama, çok UYANIK Padişah hazretleri bunu kabul etmiş ve epeyce bi miktar altın ihsan eylemiş ve eğer 3 sene sonra konuşturamazsa KELLESİNİ KESECEĞİNİ söylemiş.
Fukara adam sevinç içerisinde kucakları dolu bi halde yiyecek içecek maddeleriyle eve girince meseleyi anlayan karısı ağlamaya başlamış ve “aman herif, Padişah hazretleri kelleni keser” demiş.
Fukara da, “Merak etme hanım, 3 sene sonunda ya AT ölür, ya Padişah ölür ve ya da ben ÖLÜRÜM. Hele şu ALTINLARLA 3 sene boyunca keyfimize bakalım” deyivermiş.
He vallah gayet güzel bi nasihat eylemiş:
Bilmem kaçıncı asrın ilk çeyreğinin 3. yılının sonunda kim ÖLEEE kim KALAAA ?
Kim DEFİNE bulaaa, kim ATI KONUŞTURAAA ve koşuştura !?
Ve de kim AY’a çıkaaa kim YAYA kala !?
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?