USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

“Ya Rab Görmeyi Nasip Eyle!”

10-10-2020

Bazıları ölümden bahsedilince ürküntü duyar. Aslında ölüm ürkülecek bir hâdise değil. Gerçekte ölüm yokluk değil. Yeni bir hayat safhasının başlamasıdır. “Gılıflı ruh” ölmüyor, yaşıyor. Kabirdeki cesetle de irtibatı var. Mümin ve muttaki olanlara Rabbü’l Âlemin serbestiyet veriyor. Onlar, meleklerin seyyar mescitleri olan yıldızlara bile gidebiliyorlar. Kur’an sohbeti olan meclislerde, mescitlerde, Kâbe’de, Mescid-i Nebevi’de, evlerinde hazır olabiliyorlar. Şehit olanlar ise daha bahtiyar. Onlar cennet kuşlarının gövdesi içerisinde cennet kandillerinde cenneti temaşa edebilmekte.

Kabir, ahiret hayatı için ilk durak. Ebedî hayatın başlangıç safhası. Kıyametin kopmasından sonra Rabbim bütün mahlûkatı haşir meydanında toplayacak. İşte en zorlu kısım orası. 50 bin sene orada kalacak olan da var, bir farz namazı müddeti duracak olan da… Hesap orada, mizan orada. Havz-ı kevser orada, sırat köprüsü orada… Cehennem de oraya getirilecek. Yetmiş bin zincir, her zinciri yetmiş bin melek tutmuş olarak… Ölüm bir koç suretinde orada kesilecek ve ondan sonra herkes ebedî hayatın başladığını görecek. Kâfirler, “Ya leytenî küntü türaba!” diyecek. Yani hayvanların cennette toprak olmasına hasretle bakacaklar. Rabbim o dehşetli günlerde hesapsız cennete girenlerden eylesin, inşallah…

Bizler Elhamhüdillah müminiz, muvahhidiz. Elimizde Kur’an’ımız var. Yaşayan Kur’an olan Resulullah (a.s.m.) var. Sevgili Peygamberimizin sünnet-i seniyyesi var. Bu sayede ahiret yurdunun her safhasını bilmekteyiz. Bu bakımdan ölüm bize ürküntü vermiyor. “El mevtü Hakkun”, yani ölüm haktır. Bir gün biz de ecel şerbetini içeceğiz. Âcizane benim yegâne düşüncem, Rabbimizin huzuruna yüz akıyla çıkabilmek… Bir de bu dünyada görmek istediklerim var. Rabbimden onları görmeyi istiyorum, bunun için devamlı dua ediyorum. Nedir onlar? Ağzı dualı olanların duama iştirak etmesi ve bu konularda “icmâ’” teşekkül etmesi için, işte yazıyorum:

İttihad-ı İslâm’ın gerçekleştiğini görmek istiyorum: Âlem-i İslâm dağınık tespih taneleri gibi. Allah-u Azimüşşan ise, Müslümanlara devlet sahibi olmalarını ve bu devletin de bir tek devlet olmasını, bir lideri olmasını emrediyor. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifler Müslümanlara bunun nasıl olacağını açıklıyor. Bütün âlem-i İslâm’ın Kur’an ve sünnet etrafında kenetlenip yekvücut olduğunu dünya gözüyle görmek istiyorum.

İslâm yurtlarının işgalden kurtulduğunu görmek itiyorum: Bütün İslam beldelerinin işgalden kurtulduğunu, milyonlarca Müslüman’ın kanını döken zalim zibidilerin kuyruklarını kıstırarak defolup gittiklerini görmek istiyorum.

Kudüs-ü Şerif’teki işgalin sona erdiğini görmek istiyorum: Kudüs-ü Şerif’in, bütün Filistin topraklarının ve bütün o bölgenin Yahudi işgalinden kurtulduğunu görmek istiyorum. Selahaddin Eyyûbi’nin Kudüs-ü Şerif’e girişi gibi, mücahitlerle birlikte Kudüs’e girip Mescid-i Aksa’da namaz kılmayı candan arzu ediyorum.

Dünyanın her yerinde Ezan-ı Muhammedî’nin okunduğunu işitmek istiyorum: Bütün kâinat ve bu dünyadaki bütün mevcudat Allah-u Teâlayı zikretmekte. Bitkiler, hayvanlar, hatta dağlar, taşlar bile… Bu zikrin sesli ilanı Ezan-ı Muhammedî’dir… Dünyanın her yerinde Ezan-ı Muhammedi’nin okunduğunu işitmek, Allah’ın hükümlerinin bütün yeryüzünde uygulandığını bu dünya gözüyle görmek istiyorum.

Mücahidin-i İslâm’ın yetiştiğini ve şevkle cihat kılıcını kuşandıklarını görmek istiyorum: Müslümanların şeytanla ve şeytanın uşaklarıyla mücadelesi kıyamete kadar devam edecek. Dolayısıyla cihat da devam edecek. Bunun için dört başı mamur yetişmiş mücahitler gerek. Onlar yetiştirilmeli ve tıpkı akıncı birlikleri gibi dünyanın dört bir yanına gönderilmeli. Müslümanlara ve sair masum insanlara zulmedenlerin yakasından tutulup yere çarpılmalı. Bunu görmek istiyorum.

Sözün özü, Müslümanların dağınıklıktan, tefrikadan kurtulup birlik olduğunu, cihattan cihada, zaferden zafere, fetihten fethe koştuklarını görmek istiyorum. Şayet erken bir kıyamet kopmazsa bu olacak. Rabbimiz vaat etmiş. İslâm’ın böyle şanlı devresini bu dünya görecek. Ben de görmek istiyorum. Bu şerefli hizmette karınca kararınca yer almak istiyorum. Ölüm kapımızı çalmadan evvel Rabbimden isteklerim bunlar. Ya Rab, nasip eyle!..

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?