USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yabancılara toprak satmayın!

31-01-2022

Yaklaşık 40 yıldır köşe yazısı yazıyorum. Ben yazarlığı, Mehmetçiğin gördüğü vazifenin eşdeğeri gibi görenlerdenim. Vatanı beklemek… Vatanımın iyiliğine görüşleri dile getirmek, vatanımın zararına icraatlara karşı çıkmak… Bu hep böyle olageldi. Son iktidar zamanında, yani son 20 senede de bunu yapmaya çalıştık. Düşüncelerimizin bir kısmını “Dünden Bugüne Türkiye Üzerine Oynanan Oyunlar / Bu Vatan Sahip Çıkalım) kitabımızda da dile getirdik. (2007 baskısı) Bu kitabımızın 7. bölümünde iktidarın bazı icraatlarını ele almıştık: İkinci Körfez Savaşı, Manavgat suyunun İsrail’e akıtılması, AB’ye girmek için verilen tâvizler, Kıbrıs politikası, nüfus cüzdanlarından din hanesindeki İslam yazısının silinmesi, FETÖ’nün “hoşgörü ve diyalog” görüşlerinin benzeri icraatların sergilenmesi, yabancılara toprak satışı, vs… (s. 149-176)

Baktık, bizim vatanımızın geleceğini düşünerek yaptığımız bütün tespitler ma’kes bulmuyor. “Kellim kellim lâ yenfa’” yani, “Sözle söyle sen dinle!” misali, söylediklerimiz demirci öksürüğü gibi gümbürtüye gidiyor, o vakit de atalarımızın şu sözlerine kulak verdik: “Bir yer ki yok nâmeni [mektubunu] dinleyen gûş [kulak] / Tezyi-i nefes eyleme [nefesini boşuna tüketme], tebdil-i mekân eyle! [mekân değiştir].”

Önceki devirlerde AP, DYP-SHP, ANAP, RP-DYP iktidarları zamanında görüşlerimizi hür bir şekilde dile getirmiştik. Ancak Ak Parti iktidarları zamanında hakperest değerlendirmelerimizin dinlenilmediğini görünce iktidarı muhatap alarak değerlendirme yapmayı terk ettik. Onun yerine bu ülkeye sahip çıkacak nesil için temel ölçüleri dillendirmeye ağırlık verdik. İşte bu yazı da onlardan biri olacak.

Oldubitti yabancılara toprak satılmasına karşıyım. Bu görüşlerimi 30 sene önce de dile getirmiştim. O devrin bir bakanı benim görüşümde olanlara cevap verirken, “Yabancılar toprağı alıp götürecek değil ya!” demişti. O zamanlar da bu görüşe katılmadığımı belirttim, şimdi de belirtiyorum. Yukarıda dediğim gibi iktidar, bizim söylediklerimizi kale almıyor. Eh elimizden ancak bu kadarı geliyor. Biz de kendimize vatandaşları muhatap alacağız. Sözümüz sade vatandaşlara: Kardeşler, lütfen yabancılara toprak satmayın. Şayet zaruretten dolayı toprak satacaksanız, kardeşlerinize, emmioğullarına, teyze oğullarına, hala oğullarına, komşularınıza, yani bildik, tanıdık kimselere satın. Ecnebilere satmayın.

Son 19 yılda yabancılara 115 milyon metrekare toprak satılmış. Filistin’de bu kadar toprakların yüzde 1’i üzerinde İsrail devleti kurulmuştu. Emlakçı tanıdıklarımız, yabancıların 700 dönüm, 1.000 dönüm ve üzerindeki büyüklükte bölünmemiş arazi aradıklarını söylediler. GAP bölgesinde ve Trakya’da binlerce dönüm arazilerin yabancılara satıldığı bir vakıa.

Oğuzeli’nin bir köyünde arazisi olan komşum, taşlık, kayalık araziyi yabancılara sattığını, onunla bir ev aldığını söylemişti. “Hocam bu adamlar o araziyi ne yapacak?” diye bana sordu. Ben de kendisine şöyle dedim: “Bakınız, sizin köy, Kargamış, Carablus yolu üzerinde. Yani Suriye’nin giriş kapısında. Yarın Allah göstermesin bir kargaşa olsa, ülkemize göz diken güçler oraya bir makinalı yerleştirse kimseyi geçirmezler.

Bahsettiğim o köyde bizzat gördüğüm bir at çiftliği var. Sahipleri yabancı. Köylülerin dediğine göre hiç kimseyle konuşmuyor, yakın temastan kaçınıyorlarmış. Şahsen ben birine selam verdim mi, o şahıs selamını almazsa, ondan huylanırım. Zira selam evvela İslâm şiârıdır. İkincisi duâdır. Duâyı reddeden bir adam, mendeburun tekidir. Bizim örfümüzde selam verene “Merhaba!” denilir. Merhaba ne demek? “Emniyetli yere geldin. Rahat edeceğin yere geldin!” demek. Yabancı bu inceliği bilir mi? Bilmez. Eşek hoşaftan ne anlar misali…

Hem bizim topraklarımız çok değerlidir. Her karışı şehit kanıyla sulanmıştır. Dolayısıyla maddeyle, parayla, pulla ölçülemez. Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim; 250 bin dolarlık emlak satın alan yabancıya vatandaşlık verilmesini de içime sindirememekteyim. Bu ülkenin vatandaşı olan kişi, yeri zamanı gelince bu vatanı korumak için canını fedâ edebilmeli. Para ile vatandaşlık satın alan yabancı bunu yapar mı?

Sözün özü şu: Yarın arazi çok daha değerli olacak. Yabancılar ekip biçecek, ürünü bize istedikleri fiyattan satacaklar. Bizleri de o arazilerde ucuz işçi olarak çalıştıracaklar. Yahu kardeşler, aklınızı başınıza alın! Toprağınıza sahip çıkın, satmayın. Satarsanız da anası belli, babası belli birine, yani bu vatanın öz evlatlarına satın!..

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?