Yeni MODA Türkçe ile;
İNNİVEYŞIN - İNNİVATÖR !
(İnnovation – İnnovator)
Yani;
YENİ BULUŞ - YENİLİK GETİREN KİŞİ.
Memleketimizde bunların SÜRÜSÜNE BEREKET.
Ama maalesef kıymetleri “BİLİNMİYOR” (!), yeteri kadar değerlendirilmiyor ve hatta HAPİSHANEYE bile atılıyor.
Yeteri kadar “DESTEK” görselerdi, şimdiye kadar AY’ı bile aşmış olurduk.
Adamlarımıza baksanıza yaav:
ŞÖHRETLERİ İsveç’i AŞTI da, taa Çin’e ulaştı !
Memleketimizin (yeni Türkçe ifade ile) LANSMANINI çok eyi yapıyorlar.
PERFORMANS maksimum seviyede. Yalnız LOKASYON zayıf. Yani Devlet, bunlara bi TEKNOKENT benzeri SANÂÎ SİTESİ gibi bi yer yaparak destek vermiyor.
Bööle bi destek alsak bütün dünyayı GISGANÇLIKTAN vallah ÇATLATIRIK. Mesela, şimdi İsveç de, kiminle dans ettiğini öğrenmiş oldu.
Alışmıştık; ALTIN SUYUNA batırılmış BAKIR veya KURŞUNU ALTIN diye satmaya veya yutturmaya ki, bu çok BAYATLAMIŞ bi usul idi.
MaşâAllah ve MaâzAllah, Bizim adamlar, bi İNNİVEYŞIN yaptılar KALDIRIM TAŞINI BOYAYIP KÜLÇE BAKIR diye sattılar.
Efendim mesele şu (dünkü gazetede vardı):
Bir İSVEÇ firması, Tekirdağ merkezli bir şirketten, ÇİN’e gönderilmek üzere, 36 milyon Dolarlık (yani yuvarlak hesap 250 MİLYON liralık) BAKIR almak için anlaşmış.
Bizimkiler, 24 konteynırla Ambarlı limanından gemiye yüklemiş ve Çin’e göndermişler.
Çinliler, BAKIR yerine bakır rengine boyanmış KALDIRIM TAŞLARINI görünce (ki o anda ne hâl aldıklarını görmek için bütün servetimi verirdim) HAYRETLERİ ŞAŞMIŞ !
Tabii iş, İstanbul polisine bildirilmiş ve polis 14 kişiyi yakalamış.
Şimdi, “bakın işte burası ÇOK ÖNEMLİ” !
Mahkeme, 11 kişiye EV HAPSİ CEZASI VERMİŞ !
Yahu, bu İNNİVATÖRLERİMİZ, memleketimizde DÖVİZ sıkıntısının olduğu şu zamanda İHRACAT yapmak suretiyle DÖVİZ KAZANDIRICI bi iş yapmışlar, ama maalesef, EVE HAPSEDİLMİŞLER !
Olacak şey midir yaav ?
Bence ÖDÜLÜ bile hak etmişler.
Ne dersiniz, bu İNNİVATÖRLERİMİZİ n’etmeliyiz ?
ÖDÜLLENDİRMELİ miyiz yoksa ÖDÜLLENDİRMEMELİ miyiz ?
Bu vesileyle, “ÜSTÂD-ı A’ZAM” SÜLÜN OSMAN’ı (ki, bunların PÎRİ sayılır), Banker KASTELLİ’yi, Banker YALÇIN’ı ve de CET FADIL’ı ve benzerleri ile en son (şu anda YABAN ellerde memleket HASRETİ çeken) ÇİFTLİKBANK'ın Mucidi TOSUNCUK’u da anmadan geçmiş olmayalım.
Değil mi ya efendim ?
***
(Not: SANÂYİ ile SANÂİ’yi karıştırmayın. Bu iki kelime birbirinin zıddıdır, tersidir.
SANÂYİ = San’atlar, zanaatlar demektirENDÜSTRİ de aynı manâdadır.
SANÂİ ise, düzme, tertipli işler HİLELER, TUZAKLAR demektir.
Ki, HIRSIZLIK, RÜŞVET, İFTİRA, YALAN ŞAHİTLİK, UYDURMA DELİL falan, hepsi bunun içine girmektedir. Ki, bu işler son 20 senede RESMİLEŞMİŞ ve yerleşmiş hâldedir.)
