-Alevi-Sünni, Kürt-Türk meselesi
-Birkaç gün önce Alevi Bektaşi dernek ve vakıflarımız kundaklandı. Özellikle de Türkmen Alevi derneği kundaklanmış. Hiç bir Türk veya Türkmen bunu yapmaz. Peki kim yapar dersiniz?
-Bir kaç senedir devletimiz dik duruyor. Suriye'de, Libya'da, Karabağ'da savaşarak topraklarımızı aldık. İçte ve dışta kandilde Pkk'nın nefesini kestik, terör örgütlerini kullanan emperyalist ülkelerin hesapları bozuldu. Emperyalist ülkelerin tamamı bu dik duruştan çok rahatsızlar. Bu nedenle siyasi, ekonomik kriz ortamı yaratmaları yetmiyormuş gibi, bunun yanında Türkiye'nin yumuşak karnı olan Alevilik ve sünniliği, Kürt-Türk meselesini kaşıyorlar.
Bu klasik numaraların modası geçti. Artık ne Alevi, ne de Sünni gaza gelip kavga etmiyorlar. Buna şükür ki gaza gelmiyorlar... Türk Alevisi, Kürt Alevisine kız alıp veriyor. Türk sünni, Kürt sünniye kız alıp veriyor. Zamanla Alevi sünniye, sünninin aleviye kız verdiği oluyor. Bu tür evlilikler de çoğalırsa artık bu kozu kimse kullanamaz. Buradan şunu anlıyoruz; Kürt ile Türk arasında ırki bir sorun olmadığını, asıl meselenin mezhep ayrımı olduğunu anlıyoruz. Halbuki peygamber efendimiz döneminde mezhep, tarikat yoktu. Yaklaşık 400 yıl sonra çıktı bu mezhepler. Ahirette insanlar dinden sorguya çekilecekler, meheplerden sorguya çekilmeyecekler. Bu durumda iş Alevi Sünni aydınlarına düşüyor. Her ikisi de islam dairesi içerisindedir. Mezheplerin bizi ayırmasına izin vermemeliyiz. Cahil insan ayrım yapar.
-Bu kriz ve komplolar devletimizi iç savaşa götürmeye ve çökertmeye yönelik saldırılardır. Millet olarak elbirliği yaparsak bu oyunları bozarız. Türkiye bu on yıl içerisinde dik durmayı sürdürürse, Türk Birliğini kurarız inşallah.
Hep birlikte dua edelim mi.
DUA:
Allahım devletimizi, milletimizi kıyamete kadar daim eyle, payidar eyle... Devletimize tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçir Allahım... Amin, amin, amin.
