Anlamasalar bile “KÜÇÜKLER” inansın, İKNA olsun ve yani, Benim gibi ziyadesiyle MEMNUN ve yine MUTMAİN olsun.
Efendim, Adamın biri oğluna, “Oğlum, YÜKSEK yerlerde otur; BÜYÜK söz SÖYLE” diye nasihat edermiş ki, onun, sözü sohbeti dinlenir, makam-mevki sahibi bir insan olmasını istermiş. Oğlan da bunu ANLARMIŞ gibi başını “KEKER” imiş. Yani kellesini aşağı-yukarı doğru indirir kaldırırmış.
Adam öldükten sonra oğlan, bir köye davete gitmiş. Babasının o nasihatı aklına gelince de, bulunduğu odanın en YÜKSEK yeri olarak gözüne kestirdiği YÜKLÜĞE (yastık-döşek-yorgan konulan yere) çıkıp oturmuş. Böylelikle, babasının nasihatının BİRİNCİ bölümünü yerine getirdiğini sanmış.
Çevresindekiler şaşırmış ama, bir şey söylememiş. Hal hatır faslından sonra sohbet başlamış. Bizimki sesini çıkarmazmış. Fakat arada bir, BÜYÜK bir edayla, “DEVE ... DEVE ...” diye konuşmaların arasına girermiş. Böylece de, babasının nasihatının “BÜYÜK SÖZ SÖYLE” bölümünü tamamladığını sanırmış.
Bu fıkramsı olay, bizim Barak mıntıkasına mal edilir.
Neyse …
Şimdi gelelim bugünkü habere:
Bölgedeki 3 ilin (Kütahya, Afyon ve Uşak’ın) nüfusu kadar yolcu garantisi verilen YİD (Yap İşlet Devret) modeli ile yaptırılan Zafer Havalimanı’nda 2020 yılının ilk 8 ayı için iç hatlarda 501 bin 706 yolcu garanti edilmişken, gerçekleşen yolcu sayısı 4 bin 746’da kalmış.
Böylece yapım maliyeti 50 milyon Avro olarak hesaplanan şirkete sekiz yılda yapılan yolcu garantisi ödemesi şimdiden 40 milyon Avro’ya yaklaşmış.
Garanti süresinin sona ereceği 2044 yılı Şubat ayına kadar garanti ödemesi yapılacak olan IC İÇTAŞ şirketine, (Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin yaptığı hesaplamaya göre) 205 milyon 281 bin 118 avro garanti ödemesi yapılacakmış.
Yani, memleketin her yerinde bu usulle böyle HAYÂLÎ garanti rakamlarıyla donatılan gitmediğimiz, geçmediğimiz, uçmadığımız bu ve buna benzer diğer yerler için kesemizden KATRİLYONLARCA lira çıkmaya devam edecek.
Ben bu haberi görünce HAYRETİM ŞAŞMIŞ bi vaziyette etrafıma AVAL-Aval bakarken, işte o YÜKSEK yerde oturanın yaptığı “İKNA edici” "BÜYÜK" söz geldi ve ŞAŞKINLIĞIM giderildi.
Yolcu sayısının azlığı, yani verilen GARANTİ tahminlerinin % bir milyon ŞAŞMIŞ olmasının mazereti veya gerekçesi, bu Havaalanının, 2012’de yapılması sırasında Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olan ve bir ara Başbakanlık da yapmış olan halen AKePe İzmir Milletvekili (Ali’nin oğlu demek olan ve 1000 değil) BİNAli Yıldırım tarafından geliverdi ve O, şöyle BÜYÜK sözler söyledi:
“YOLLAR o kadar çok GÜZEL ki, artık İstanbul’a 3,5 saatte gidilebiliyor. O yüzden de Afyon Zafer Hava limanı da istenilen yoğunlukla çalışmıyor. İnsanlar, Kütahya’ya gitmişken havaalanına gideceğine, buradan devam edeyim İstanbul’a hemen varırım diye düşünüyor”
Şu sözlerin BÜYÜKLÜĞÜNE baktıktan sonra yapılan YOLLARIN GÜZELLİĞİNİ takdir etmemek NANKÖR olmak demektir.
Ve bu ahvâl karşısında hâlâ etrafına AVAL-Aval bakmaya devam etmek ve MUTMAİN olmamak da, bal gibi, VATANA İHANET etmektir.
GÖRMÜYOR musunuz; Adamlar YOL yapdı kardeşim, YOL yapdı YOOOLLL !?
Ki, UÇMAYA bile gerek kalmadı !
Şimdi benim İKİNCİ işim, o TAYYARE meydanından itibaren İstanbul’a giden o YOLLARI görmek üzere yola çıkmak olacaktır.
Ama hele şu BİRİNCİ işim olarak, şimdi (tanesi 37 liraya) aldığımız taze PALAMUT pişsin; onu yiyim, ondan kelli de hemencecik yollara düşeyim.
Yolda giderken de;
Tombulacık Halime'm yar başına gel
Ben gidiyorum Bolu'ya düş peşime gel
Türküsünü terennüm edeyim.
Ne dersiniz uygun mudur ?
Ve de "YÜKSEK" yerden gelen bu "BÜYÜK" söz, sizi de MUTMAİN etmiş midir ?