Suriye’de Esad dönemi bitti. Artık yeni Afganistan’la komşu olacağımız zor bir süreç başlıyor.
Suriye içindeki gruplardan en avantajlı çıkacak ABDnin tam desteğini almış, ordusu olan, demografisi diğer unsurlardan arındırılmış, toprak bütünlüğüne sahip ypg/pkk olacaktır. Türkiye’yi yönetenlerin desteklediği süreç Türkiye’nin toprak bütünlüğüne karşı olanları güçlendirmiş oldu.
Suriye’nin geri kalanında radikal dinci öğeleri baskın bir federatif yapı kurulmaya çalışılabilir ancak birçok taraf ve onları destekleyen ülkeler oldukça uzlaşıp, kalıcı barış sağlamaları çok zor. Çatışmaların devamında (sünni olmayanlar başta) şiddetten bunalmış halk muhtemelen Türkiye başta diğer ülkelere göç edecek. Artık Türkiye’nin durumu Afgan göçü sonrası Pakistan’ın haline benzeyecek.
Türkiye bir Anayasa değişikliğiyle Barzanistan, Suriye’deki pkk/ypg’yi de içeren federatif bir yapı haline getirilmeye çalışılırsa bu bizim hayatımızda daha hızlı bir çöküşe zemin hazırlayacaktır. Bu yapı iki Arap devletinden toprak kopardığı için tüm Araplarla ilişkide sorun yaşayacağı gibi, bölgenin tüm sorunları da bize doğrudan yansıyacak, günümüz Türkiye’sinin kaynak ve enerjisini emecektir.
Akp-Mhp belli ki böyle bir yapılanma için Abd-İsrail’le anlaşmış durumda; gelişmelerin hızı maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri ve ilkelerinin (hızla bir karşı cephe bile oluşturulamadan) değiştirilmesinin ihtimal dahilinde olduğunu gösteriyor. Laiklik ve üniter yapısı kaybolmuş, kimliksiz bir etnik çorba! Halkın ve muhalif geçinen siyasetin çok büyük kısmı maalesef durumun farkında bile değil, sadece seyirci.
Bir koyup üç alacağız diye başlanan süreçler hep üçün birini almamızla sonuçlanıyor. Umarım yanılırım. Çok üzgünüm.